Demokles'in Kılıcı!

Bir büyüğümden Demokles'İn Kılıcının hikayesini dinlemiştim ve bana hayat boyu ders olmuştu...Ülkemizin içinde bulunduğu durumu görünce hep aklıma Demokles'in Kılıcı gelir.

Milattan önce yaklaşık dördüncü yüzyılda Sirakuza'yı yöneten ünlü Kral Dionysos ülkesini çok seven bir insandı. Ülkede yaşayan herkesle barışık olduğu bilinen Dionysos filozoflara ve ilim adamlarına çok önem verirdi.

İlim adamlarının fikirleri ülkesi için çok değerli olduğuna inandığı için onlara çok kıymet verirdi. MÖ 600 yıllarında yaşayan Pysagor un topluma neler kazandırdığını anlayan Dionysos düşünürleri yanından hiç eksik etmezdi.

Bu gün bile Başbakanlar danışmanlarını yanından hiç ayırmadıkları hatta kendileri adına yurt dışında konuşmalar yapması için gönderdikleri gibi...

Pysagor'un, Mısır medeniyetinin etkisi altında kaldığı bir gerçektir . Bu nedenle Kral Dionysos döneminde Pysagordan miras kalan bilgileri ışığında yetişen ve bu bilginlerden etkilenen her filozofa çok değer verirdi. Kral Dionysos un yakin tanıdığı Demokles, Kralın her toplantısında hazır bulunurdu, konuşmalarında kralın sahip olduğu imkanları öven bir yapısı vardı.

Her fırsatta Kralın sahip olduğu imkanları abartarak öven Demokles'in bu tutumuna içerliyen Kral Dionysos bir gün Demokles'e "Bu mutluluğu seninde tatmanı çok istiyorum* " diyerek bir ziyafet hazırlatır.

Bu ziyafetin ortasında Tacını ve Tahtını Demokles'e giydirir. "Bundan sonra Kral sensin" diyerek, Demokles'in kral olduğunu ve buna göre davranması gerektiğini söyler. Son derecede sevinen Demokles, tacı başına koyar ve kaftanı giyerek taht koltuğuna oturur. Etrafa gülümseyen Demokles sahip olduğu bu ihtişamın, bu büyünün içinde çok hoşnut görünür. Ziyafet sürecinde yemekler gelir, hizmetliler krala gösterdikleri bütün hassasiyeti Demokles'e de gösterirler.

Bu ihtişamdan Demokles büyülenir. İstediği her arzu yerine gelmekte ve kimse itiraz etmeyerek sürüp gider. Bu arada oturduğu yerin üzerinde bir kılıcın at kılına bağlı olarak tam başının üzerinde sallandığını görür. Bir anda buna mana veremiyen Demokles konuyu Dionysos'a sorar " bu kadar güzel ihtişamda başımın üzerinde sallanan bu kılıç niye" der.

Dionysos her şeyin zevk ve sefa olmadığını izah ederek halkın refahı ve sorunları için ne kadar ciddi bir kılıç altında çalıştığını söyler . Bu sallananın bir gerçek olduğunu, yapacağı en ufak bir hatada at kılının kopacağını ve kılıcın başına düşmesinin an meselesi olduğunu ifade eder.

Günümüzde bu isim ve olay "Demokles'in Kılıcı" bir deyim haline dönüşmüştür.

Bir kişiye, bir ülkeye bir konuda eksikseniz, o ülke veya kişi size istediğini yaptırır, sizinde sesiniz çıkmaz . Türkiyedeki toplam borç miktarı 118 milyardan dört senede 400 milyar dolara yükselmesine siz nasıl bakarsınız bilmem, fakat biz dedelerimizin Osmanlı borcunu temizlediğini ve Cumhuriyet döneminde borcu olmayan ender bir ülke iken bu gün torunlarımızın mirasını yemekteyiz.

Borç veren Ülkeler ve kuruluşlar ülkemizde hak iddia etmelerine neden şaşırırsınız bilememekteyim. Adamlar size para vermişler tabiidir ki hak iddia edecekler. Daha da ileri götürerek sizin ülkenizin sınırlarını istedikleri gibi çizmek için en azından teşebbüste de bulanabilirlerde.

Güçlü olmak başkadır, güçlü görünmek başka birşeydir, bu borç yükü başınızın üstünde tıpkı Demoklesin Kılıcı gibi durur...