Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Bashico Doğal Anneyim Başak Pirtini

http://blog.milliyet.com.tr/bashico

14 Ocak '08

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Sokak hayvanı portreleri: Siyah zerafet

Sokak hayvanı portreleri: Siyah zerafet
 

Siyah zerafet


Siyah kedilerden kimisi uğursuz diye korkar. Aslında sadece renklerinden dolayı böyle bir yargıyla karşı karşıya olan bu küçük siyah panterlerle hayatlarını paylaşanlar ne harika ve özel varlıklar olduklarını size uzun uzun anlatabilirler. Ben de babamın anlattığı bir hiyayeyi sizinle paylaşacağım. İlk önce bu hikayeyi aklıma getiren sokak kedisini size anlatayım.

Hergün geçtiğim yol üzerinde kedilerin en güzel ve bol olduğu favori noktamdan geçerken bir ekran arka plan resmi olabilecek güzellikle bir siyah kedi ile karşılaştım. Genç ve ince olan bu kedinin, suratının ufak olmasından dişi olduğunu tahmin ediyorum. Her gün yanından geçtiğim caminin bahçesinde dolaşan güzel kedilerden biriydi. Bir siyah panter kadar güzel olduğunun ve çekiciliğinin farkındaydı sanki. Bir ara oturup "Bak buradan çekersen daha güzel olur" gibisinden bana arkadan pembe çiçeklerin yanında güzel bir poz verdi. Ben de onu bahçenin hayran olduğum pempe çiçekleri ile resimledim.

Bu kediyi görünce aklıma babamın bana anlattığı "Arap" adlı kedisi geldi.

Arap babamla halamın çocukken evde besledikleri simsiyah, resimdeki gibi çok güzel bir kediymiş. Evde hep perde rayları üzerine çıkıp uyurmuş. Hele balkondaki iki parmak genişliğindeki demire tırmanıp yürümeye başladığında karşı komşuların kalpleri "Aman 3. kattan kedi düşecek" diye hop oturup hop kalkarmış. Babam ve halam okula giderken Arap onlarla birlikte okula kadar yaklaşık 2 km yürürmüş. Akşam da dönüş saatlerinde -hayvanların zamanı algılayabildiğinin kanıtı-aynı yerden onları geri alırmış. Dedem kedilere çok özenirmiş. Başka kedileri de varmış. Onlara teneke konserve kutularında ciğer pişirirmiş.

Bir gün artık babanem kedilerden isyan edip onları azaltmak istemiş. Arap'ı bir kaç sokak öteye götürüp bırakmışlar. Bakmışlar ki akşam gelmiş. Sonra biraz daha ileri götürüp bırakmışlar. 3 gün sonra tekrar gelince bu sefer Ankara'nın dışına bir yere trenle götürüp bırakmışlar, ne yazık ki bu sefer gelmemiş. Tabii babam ve halam kedilerine çok üzülmüşler. Bazen hayvanların bakımı istenmese de zor oluyor demekki. Ancak ne zaman babam siyah bir kedi konusu açılsa Arap'tan övgüyle, ne kadar akıllı olduğundan bahseder. Ben de henüz insan kardeşlerini okula uğurlayan ve onları karşılayan başka bir hayvanın hikayesine rastlamadım doğrusu. Sevgili Arap, umarım gittiği yerde başka çocuklu ailelerle birlikte mutlu bir yaşamı olmuştur.

Babam bize geldiğinde kedilerimi mutlaka mıncıklar, kedisi yok ama kurt köpeğimiz Efe ile annemle birlikte ilgileniyorlar. Halama gelince o çocukluğundan beri kedilerle büyümüş biri olarak, halen evinde bir kedi (onlarca yavrudan ve kaçanlardan sonra evde tek kalan kedi) ve iki kangal besliyor.

 
Toplam blog
: 201
: 11799
Kayıt tarihi
: 07.12.07
 
 

Tüm blog severlere merhaba! Boğaziçi Kimya bölümü mezunuyum. Bilişim sektöründe toplantı, etkinli..