Onlar KOCAMAN çocuklar ''Metin Özkaya''

Sayın Metin Özkaya

İyi geceler dünya,
İyi geceler ülkem,
İyi geceler benden olan canlılar,
İyi geceler sevgili ''Milliyet Blog Ailemiz''

Bugün 3 Ocak 2008 günlerden Perşembe...
Sizinde müsadenizle yeni yılın ilk söyleşisine geçiyorum efendim..
Bugünkü konuğumuz Sevgili Metin Özkaya..

O artık hepimizin bildiği gibi, KOCAMAN bir çocuk..

1 - Metin Bey, bizi kırmayıp geldiğiniz için, önce size çok teşekkür ediyorum. Bize çocuk Metin Özkaya'yı anlatır mısınız nasıl bir çocuktunuz?
Çukulata gibi esmer, bütün mahallenin yardımına koşan, cebindeki harçlığıyla Haliç’te çalışan, Eminönü- Eyüp arasında gidip gelen küçük vapurlara bir biletle binip, Cibali, Balat, Hasköy, Fener gibi eski iskelelere uğraya uğraya akşama kadar gezmeyi becerebilecek kadar macerayı seven bir çocuk ruhuna sahiptim.

2 - Hiç unutamadığınız bir çocukluk anınız var mıdır?
Babamın aldığı gıcır gıcır bayraklı ve zilli, üç tekerlekli bisiklete nasıl sevindiğimi çok iyi hatırlıyorum. Ayrıca ilkokul birinci sınıfta seçidiğim bir müsamerede dans ettiğim oyunu unutamam.

3 - İlk okulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var mıdır?
Karabaş hav hav hav, karabaş hav hav hav . Karabaş karabaş karabaş hav hav…Benim bir köpeğim vardı adı karabaş, bahçede evde bana arkadaş.. Karabaş hav hav hav. Karabaş karabaş. Hav hav…….

4 - Çocukluk arkadaşlarınızın arasında ilk aklınıza gelen kimdir?
Ömer diye bir arkadaştı. Kaza ile gözüne mantar tabancası sıkmıştım. Sonra akşam evine gitmiştik ailece. Et götürmüştük. Çocuğun gözü çok kötü şişmişti.

5 - Mahalledeki arkadaşlarınızla hangi oyunu daha severek oynardınız?
Tabiî ki top oynardık. Bazen de ben perde gerip arkasında mumla sinema oynatıp çocukların cam paralarını alırdık. Cam parası renkli şişeleri kırıp camdan para yapardık. Bir keresinde perde tutuştuğu için epey bir azarlanmıştım.

6 - Hangi komşunuzu sevgiyle hatırlıyorsunuz?
Mıgır ağabey diye bir komşumuz vardı halıcıoğlunda. Çok iyi bir insandı. Motorsikleti ile bir keresinde kaçan boğayı yakalamıştık. Ben boğanın altında kalınca beni kurtardı. Daha sonraki yıllarda da kemik erimesi kanserine yakalandığı için onu pipetle ben beslemiştim. İri yarı dev gibi boğayı devirecek kadar güçlü olan mıgır (Aşkın Ağabey) eridi bitti. Fakat bu halde bile bana akordeon çalardı ve beraber ağlardık. Sonra onu kaybettik. Akordiyonunu ailesine teslim ettim.Onu hiç unutamadım.

7 - Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?
Kovboy olmayı hayal ederdim. Elimde silahımla, atıma atlayıp şu an apartman dolu olan arsayı Kızılderililerden birkaç kez kurtardığımı hatırlıyorum. Gözüne mantar tabancası ile ateş ettiğim Ömer’de Kızılderililerle işbirliği yapan beyaz adamı oynuyordu. Tabanca aniden patlamıştı.

8 - Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?
Mezarlıktan geçmek zorunda kalıyordum. Koşa koşa, düşe kalka kendi kendime ben korkmuyorum diye bağıra bağıra şarkı söyleyerek çok koşmuştum mezarlıkta.Çocuk aklı ya işte dua etseymişim ya şarkı söyleyeceğime.

9 - Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mıdır?
Ruh ve madde kitapları serisi vardı bende. Onları hiç unutamam.

10 - Çocukluğunuzda gönül hoşluğuyla yaptığınız bir iyilik hatırlıyor musunuz?
Evet bir keresinde annem kıyma almaya göndermişti. Yarım kg kıymanın yarısına yakınını mahallenin köpeğine yedirmiştim. Kalanınıda eve götürmüştüm.

11 - Büyüklerinizin size tembihlediği en az üç(3) nasihatı saymanızı istesek bunlar neler olabilir?
1-Yabancı biri çağırırsa gitme sakın.
2-Otobüste büyüklerine yer ver.
3-Otomobillere dikkat et

12 - Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki verirdiniz? Neden?
Eve erken gir derlerdi.

13 - Hangi oyuncağınızı özleyerek hatırlıyorsunuz?
Kendi ellerimle yaptığım ve pilli ışık taktığım tel arabam.

14 - Uçmak mı? yürümek mi? yüzmek mi?
Kesinlikle uçmak. Yükseklik korkuma rağmen. Uçmak özgürlük demektir. Zaten evvelki yaşamlarımda uçan bir varlık olarak yaşamış olabileceğimi düşünüyorum. Uçmayı çok seviyorum. Pekala neden yüksekten korkuyorsunuz derseniz, ben yükseklikten korkmuyorum. Düşmekten korkuyorum herhalde. Beklide uçarken yere düştüm, ondan korkuyor olabilirim.

15 - Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi alışkanlıklarınız var?
Dünya çapında çevre organizasyonları yapıyorum. Artık yapacak başka bir şey kalmadığı içinde dua ediyorum.

16 - Aile dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor?
Sıcak sıcak yemekler, anne, baba, kardeş, mutluluğu ve her türlü mutsuzluğu paylaşabilecek bir eş geliyor aklıma.

17 - Ailece bir araya geldiğinizde (sizin ailenize has) geleneksel olarak yapılan (olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?
Tavuk yemeklerini çok yeriz. Ayrıca pilav, makarna, su böreği, karnıyarık ve balık sayılabilir.

18 - Yapmayı ya da yaşamayı isteyip de gerçekleştiremediğiniz içinizde ukde kalan bir şey var mıdır?
Ünlü bir futbolcu olmak ve bir televizyon kanalını almak.

19 - Hangi mevsimi seversiniz?
İlkbaharı çok severim. Çünkü üşümek fobimdir. Hep sıcaklık ararım. her şeyde.

20 - Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak istersiniz?
Doğa ile ilgili organizasyonlar yapıp, ozon tabakasını tamir ederdim. Savaşları çıkaran ülkeye dünya çapında yaptırımlar uygularım. Aç insanlarla ilgili girişimlerde bulunurum.

Sayın Özkaya,
Bizler bir kere daha sizi tanıdığımıza çok memnun olduk.. Sizinle gerçekleştirdiğimiz bu değerli söyleşi için, ben ve söyleşi melekleri size çok teşekkür ediyoruz.. Sevgimiz saygımız ve ebedi dostluğumuzla efendim..

Metin Özkaya ''Ruh Sağlığı'' bu sayfalar ziyaretlerinizi hak ediyor:
http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=359436

''Melekler yüreğinizden öpsün Sevgili Metin Özkaya''

Evettt artık bütün dünyanın da bildiği gibi, :) ''Onlar KOCAMAN Çocuklar'' adı altında ''Milliyet Blog'da'' siz dostlarımızın da nazik katılımlarıyla, söyleşiler yaptık.. Biz bu söyleşileri e-posta yoluyla gerçekleştirdik ve sizlerinde bildiği gibi biz bu söyleşileri hazır ettikçe yayınlıyoruz.. Konuyla ilgili blogumuz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762

Söyleşiye katılan dostlarımızın isimleri:

Gönül notum: Sevgili dostlar, bir adet fotoğrafınızı tabii sizin tercihinize göre, bu çocukluk fotoğrafınız da olabilir, ekte yollamayı unutmayınız olur mu? Sizin bir fotoğrafınız olmazsa, biz kiminle söyleştiğimizi nasıl bileceğiz? :(

Gönül notum:Efendim. Eğer aklınıza ve yüreğinize neden hep aynı sorular diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' ama biz canlılar farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz...

''Hayatın soruları aynıdır. Çünkü; yanıtları farklıdır. Bizler o farklılıkta saklıyız..''

Söyleşi Yönetmeni: Çingen Sabiş.

kategoriden rastgele blog getir

Diğer Yazarlarımızdan

Toplam blog: : 1989; : 4996
Kayıt tarihi: : 26.10.06

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

03 Ocak '08

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Metin Özkaya''

Yazdığım Kategoriler