Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '08

 
Kategori
Öykü
 

Kanadında sevgi yazan kuş

Kanadında sevgi yazan kuş
 

Kadın tek başına ormanda dolaşırken buldu onu. Yalnızlıklarını birbirine sarılarak unutan, çalıların arasında. Boynu yeşil alacalı, küçük bir yavru kuş. Kanadının biri kırılmış, acıyla titreyerek, ürkek öylece yatıyordu. Kadın görmese kimbilir hangi hayvana yem olacak ya da ölecekti.
Kadın incitmekten korkarak, sıcacık avucuna aldı kuşu.Evi ormanın hemen dışındandaydı.Kütüklerden yapılmış, tek katlı evi, sığınağı.Yıllar evvel anılarını, sevgilerini bohçalayıp geldiği yeni dünyası. Yalnız doğayla, yeşillerle paylaşılan başka bir yaşam.Ölmesin diye dualar okuyarak, evine getirdi kuşu.Kanadına kendi yaptığı ilaçları sürdü, sıkıca bağladı.İyileşmesi için günlerce uğraştı, sabırla bekledi.Serin bir bahar akşamı, kadın güneşin ağaçların arasından veda edişini seyrederken, kuş uçarak geldi tam kalbinin üzerine kondu.Kadının kalbinin çırpınışları kuşunkiyle birbirine karıştı..Bir ateş topu oldu.
Kadın kuşu hiç kafese koymadı. Özgür bıraktı.Evde bahçe de dilediğince uçuyor, şarkılar söylüyor, yorulunca da sıcak avucun da ya da omuzunda uyukluyordu.En büyük eylencesi de ormandan yapraklar, çiçekler getirmekti.Küçük gagasıyla onları taşıyor kendince kadına armağanlar veriyordu.Bazen kadın yatağında, tırtıllar, böcekler bile buluyordu..
Kadın kendi seçtiği yalnızlığının, bu küçük varlıkla nasıl dolduğuna, renklendiğine şaşırıp, her geçen gün daha da bağlanıyordu ona.
Zaman böylece aktı geçti.Kuş serpildi, büyüdü.
Bir gün kadın kuşu avucuna aldı.Sevdi, okşadı.İyileşen kanadının üzerine, YÜREĞİNİN BOYASIYLA, kocaman SEVGİ sözcüğünü yazdı.'Artık gitme zamanın geldi.Bu evin bu ormanın dışında, kocaman bir dünya var.Seni alıkoyma bencilliğini yapamam.Git, gör, tanı öğren.Sevgi özgürlüktür.Sevgilerine sahip çıkmaktır.sevdiklerine değil..Eğer geri dönersen ben hep buradayım ve seni sevmekten asla vazgeçmem.Sen nasıl mutlu olursan ol bu benim de mutluluğum olur'.
Kuş anladı.Aslında gitmeyi hiç istemiyordu.Kadının ona verdiği karşılıksız, özgür, güven dolu sevgiyi böylesine bulamayacağını hissediyordu.Ama onu dinledi.Kadının yaşlarla ıslanmış yanağına küçük gagasıyla bir öpücük kondurdu Kendisi için bilinmez bir dünyaya doğru uçup gitti.Kanadın da ki SEVGİ sözcüğü her kanat çırpışında, gökyüzünün sonsuz mavisiyle sanki dans ediyordu.
Kadın yine de özlemle bekledi, bekledi.Onu özlüyor, arıyor ama pişmanlık duymuyordu.'Ben yaşadığımca yaşadım.Seçimimi kendim yaptım.Artık kavga, karmaşa dolu bir dünya istemiyorum.Kırgın ve yorgun gönlüm burada huzurlu. Ama o çok genç.Hayata yeni başlıyor.En azından seçme hakkı olabilmeli. ve kendini yaşamalı.
Sonra bir sabah, güneşin ilk ışıklarıyla aniden uyanıverdi Kuş pencerenin önündeydi.Camın arkasında bitkin, yorgun seven gözlerle öylece bakıyordu.Kadın seviçle pencereye koştu, kuşu avucuna aldı.İşte geri dönmüştü.Ama iyileştirdiği kanat iki yerinden kırılmış, sallanıyordu.YÜREĞİNİN BOYASIYLA yazdığı sevgi sözcüğünün yalnızca SEV hecesi duruyordu.
Kadın hüzünle mutluluk gelgitlerinin arasında durmadan döndü, döndü diye tekrarlıyordu içinden
Kırık kanadı iyileştirmek için çok uğraştı kadın.Ama kuş bir daha hiç uçamadı Olsun kuş çok mutluydu. artık.Ölene kadar beraberlerdi.
Kadın kuşun ondan ayrı geçen zamanda ne yaptığını hiç öğrenemedi.
Kuş hiç bir yere gitmemişti günlerce ormanda beklemiş hep kadını gözlemişti.Sezgileriyle yaşadığı dünyanın dışındaki tehlikeleri biliyor Ve böylesine bir sevgiyi bulamıyacağını hissediyordu.Bekledi, bekledi, tıpkı kadın gibi.Sonra kadının penceresinin önündeki ağacın dallarına vura, vura kırdı kanadını.Tam da pencerenin önüne düşmüştü allahtan.
Kadın asla bilmedi....Kuş hiç pişman olmadı..

 
Toplam blog
: 181
: 613
Kayıt tarihi
: 15.01.08
 
 

Öğretmen olan anne ve babam. Ankara'da geçen cocukluk ve gençlik yıllarım. Evimize sık,sık gelen bab..