Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '08

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Karakuş Tümülüsünden Nemrut Dağına bakış.

Karakuş Tümülüsünden Nemrut Dağına bakış.
 

Karakuş Tümülüsü, karakuş sütun ve heykeli


Adıyaman -Kahta’dan çıkarak yönümüz kuzeye doğru gidiyoruz. (en güzel gezi zamanı mayıs ve eylül) Güneydoğu düzlükleri arkada kalırken, derin vadileri Atatürk Barajgölü doldurmuş. Plato yerini dantel gibi yayılan sularla iç içe arazilere bırakmış. Ama karşımızda dev gibi yükselen Güneydoğu Torosların haşmetli gövdeleri duvar gibi çeviriyor.

Yol geniş ve güzel Diyarbakır, Nemrut isimleri yol istikametini gösterirken, Soldaki TPAO dolum pompalama tesislerinin geçişi ile birlikte petrol kuyularının atbaşı (emme basma tulumba) veya dinamo pompalarının olduğu alanların gözümüze takılmalarını müteakip yol ikiye ayrılıyor.

Ana yol doğuya doğru devam ederken, daha dar direk giden yola devam ederek giderken Milli Parkın kaynak değerlerinden Karakuş Tümülüs’ünü karşımızda görüyoruz. Asfalt yolu bırakıp sola saparak sırta doğru ham yolla devam edip; Karakuş Tümülüs’ü önünde duruyoruz.

Karakuş Tümülüs’ü Milli Parkın Antiochos Tümülüs’ü, Arsemia (Eski kale), Yeni kale (Kocahisar), Cendere Köprüsü ile birlikte arkeolojik ören yeri olarak önemli kaynak değerleri arasındadır. Milli parkın güney batı uç noktasında ve ilk giriş yerinde olan Karakuş Tümülüs’ü çay erozyonu ile oluşmuş çakıl taşlarının yığılması ile oluşmuştur.

Doğu, batı ve güney yönlerinde üçer sütun mevcutken günümüze hepsi ulaşamamıştır. Bu sütunların başlıkları üzerinde aslan, kartal ve rölyef stelleri varmış. Bu gün doğu tarafında iki sütun mevcuttur. Birisi üzerinde aslan heykeli halen durmaktadır. Yerde de diğer heykel parçaları bulunmaktadır. Her sütun yuvarlak dev blok kalker kayalardan yapılmış sütun bloklarının üst üste koyulması ile yapılmıştır. Bu iki sütun arasından kuzey’e bakıldığında karşıda görülen dağın en yüksek ve sivri tepenin doruğunun huni şeklinde açık renkte dikkat çektiğini fark ediyoruz.
Türkiye’nin önemli arkeolojik turizm kaynak değerlerinden olan Nemrut Dağı (Antiochos Tümülüsü ) Tümülüs’ü görülmektedir. Bu bozkır görünümündeki arazi florası içinde dağ koyaklarının yöresel flora ve doğal meşeliklerle yeşillere gömülürken, Kahta Çayı’nın da çevresindeki bahçelerle yeşillikler içinde panoramik bir manzara oluşmaktadır.
Doğuda ki mevcut iki sütun arasından çevreyi seyrettikten sonra Tümülüs’ün kuzeyinden gezi patikasından batıya doğru yürürken yerde yatan koca bir aslan başı dikkatimizi çekiyor, umarım daha sonra onu korumaya almışlardır. Az ilerde dev bir sütun ve üzerinde dev bir stell ( kabartma – rölyef resimli ) tokalaşan figürler, diğer sütunlar yok olmuş. Buradan güneye doğru devam ederek geldiğimiz yere doğru gidiyoruz. Burada bir sütun var ama Tümülüs’e adını veren de bu sütun. Üzerinde dev kartal iki bin yıldır oturmaktadır.

Bu Tümülüs kartallı sütun arkasından zaman, zaman kazılmış olduğu çöküntü yüzey görünümünden anlaşılmaktadır. Bu alanlarda arkeolojik kazı yapan Puchstein mezar odalarına kadar ulaşıp yer, yer sondajlarla iç kontrolü yapmışlardır. Ancak bu tümülüsün ve müştemilatının işlenmiş taşlarının cendere köprüsünde kullanıldığı ileri sürülmektedir. Bu Tümülüs Kommagene hanedanının kadınlar anıt mezarları olarak yapılmıştır.

(mitolojisi başka yazıda olacak)

Karakuş'un gizemi: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93256

nariçi 19.02.08

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..