Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '08

 
Kategori
Haftasonu
 

İstanbul'da bir köy; Paşamandıra

İstanbul; taşı toprağı altın şehir...

Umudun şehri...

Hıristiyanın, Yahudinin, Müslümanın, Kürdünün, Türk'ünün, siyasetçinin göz bebeği...

Üzerine derin planların yapıldığı, kanların döküldüğü, neredeyse tüm dünyanın savaş sebebi...

Nice imparatorlukların, saltanatların, bohem yaşamların başkenti...

Doğmanın, yaşamanın , ’’İstanbulluyum’’demenin şans olduğu, insanın kendini özel ve ayrıcalıklı hissettiren şehir, benim şehrim ...

Bu şehre , ’’şehir’’ demek çok büyük bir haksızlık. Burası bir şehir. Burası şehir içinde şehirler topluluğu. Burası ayrıcalık, burası özel bir yer. Ama asla şehir değil...

Yaklaşık on beş yıldır kaşifiyim ben bu şehrin ama hala bilmediğim, görmediğim öyle çok yer var ki...

Her seferinde yeniden, yeniden keşfediyorum bu şehri...

Bitip tükenmez sonsuz bu şehir. Uçsuz, bucaksız...

Alabildiğine ormanlar, alabildiğine tepeler, tepelerin ardında gizlenmiş, bakir, deniz kenarında köyler, kasabalar...

Bu hafta sonu elbet kaşif ben yollardaydım yine...

Malum ikinci cemre de düştü, havalar nefis gidiyor...

Şile’ye diye çıktık bu kez yola. Saat erkendi ve yine uzun yol yapalım istedik. Hiçbir zaman plan, programdan hoşlanmayan biz yine bıraktık kendimizi bu şehrin hızlı akışına...

Bu şehirde yaşıyorsanız gerçekten şehirler arası gitmenize hiç mi hiç gerek yok...

Bu şehirde ne ararsan var. Köy, kasaba, tarih, deniz, orman ne ararsan...

Kavacık sapağından Riva yoluna, oradan da Ömerli’ye girdik. Aynı zamanda o yol sizi Değirmendere’ye de götürüyor. Yollar, otobanlar nefis. Neyse Şile’ye gitmekten vazgeçtik daldık nefis, ormanlık bir yola. Bu yol biziz bir köye götürdü. Aslında bu köye geçen yaz da gitmiştik. Ama sonradan anımsadık daha evvel de geldiğimizi. Bu köyün adı ‘’Paşamandıra Köyü...’’

Muhteşem, alabildiğine yeşil ovalarla kaplı, dere kenarında bir köy...

Doğusunda Öğümce ve Göllü Köyleri, kuzeyinde Riva, güneyinde ise geniş ormanlarıyla Polonezköy ve Cumhuriyet Köyü yer almaktadır.

Ömerli Barajından doğan ve Karadeniz’e dökülen İstanbul’un en büyük ve doğasıyla büyüleyen Riva deresi köyün içinden geçiyor.

Köy; Paşamandıra merkez olmak üzere, Değirmendere ve Ayvalıdere mahallelerinden oluşmaktadır.

Yol boyunca, at çiftlikleri, ’’kendin pişir kendin ye’’hepsi birbirinden güzel, yeşil, bahçe içerisinde, dere kenarlarında restoranlar var...

Yemekten sonra, bu doğa harikası köyde yürüyüş yapabilir, Vakfa ait olan Cam Ocağı’ndan birbirinden güzel cam eşyalar satın alabilirsiniz...

Beykoz-Paşamandıra Köyü; Kavacık’a 23, Beykoz’a 22 km mesafededir.

Ben bu köyden çok etkilendim, hatta büyülendim ve yaşlandığımda bu köye yerleşmeye karar verdim. En kısa sürede sizinde gitmenizi ve bu güzellikleri mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

www.pasamandira.com.tr

www.camocagi.org den detaylı bilgi alabilirsiniz...

 
Toplam blog
: 147
: 1030
Kayıt tarihi
: 01.07.07
 
 

14/02/1973 İstanbul doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum.İngiltere ye gittiğim ..