Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

17 Mart '08

 
Kategori
Blog
 

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Muzaffer Cellek''

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Muzaffer Cellek''
 

''Muzaffer Cellek''


Sayın Muzaffer Cellek ve Sevgili Milliyet Blog Dostlarım,

Hayırlı akşamlar efendim,

Ben Sabiha Rana yani namı diğer öteki ismicazım, ''Çingen Sabiş'' hepinizin huzurunda, özel nedenlerimden veeee azıcık da ülke dışında konakladığımdan veeee elimde olmadan veee hatta istemeyerek, ''Onlar KOCAMAN çocuklar'' adlı söyleşilerimizi geciktirdiğim için, sizlerden KOCAMAN KOCAMAN özürler diliyorum!

Beni affedebilecekmisiniz bilemiyorum?! :(

Sevgili Cellek,

Nihayet sizin çocukluğunuzu da sizden dinlemeye sıra geldi.. :) Sorular malum.. Çocukluğunuzu ve ufak tefek anılarınızı sizden rica etsek bize anlatır mısınız efendim?

Siz nasıl bir çocuktunuz?

Altı yaşında Yozgat İlkokulunda okula başladım.Yıl sonuna doğruydu.İmtihan yapıyordu öğretmenim.Sordu öğretmenim: ‘Okulumuzun adı nedir?’ Bilemedim. Kızdı ve ‘Git oku da gel!’ dedi. Çıkış o çıkış. Doğru eve geldim. Ertesi gün de herkese karne verdiler. Bana yok. Beni, ’öylesine’ almışlarmış okula. Sonradan öğrendim

Zonguldaktayız.Gar’a giderken sol tarafta, üst üste iki ilkokul vardı.Teneffüste okulu karıştırır, gider başka sıralara oıtururdum. Üst temiydi, alttaki mıydı bilemezdim. İçimden ‘Fark etmez, derdim.O da bu da aynı okul nasıl olsa. Bereket sene ortası Bartın’a taşındık da, alt ve üst okulları karıştırmaktan kurtuldum. Her seferinde sıra da değişirdi, arkadaş da. Kimse bana bir şey demezdi .Burdan anlardım ki ben doğru sıralarda oturuyorum diye.

2-Hiç unutamadığınız çocukluk anısı var mı?

Çocukluğum ve gençliğim Bartın’da geçti. Boğulmalara önlem olarak ırmakta yüzmek yasaktı.Yoksa polis, elbiseleri toplayıp götürüyordu. Bir gün çırılçıplak kaldık arkadaşlarla. Gece karanlığını bekledik de evlere öylesi varabildik. Babam, elbiselerden tanımış beni karakolda.

Biz, iki kardeştik .Bekçi elimizden tutar, D.Hastanesine giderdik .Morgdaki cesetleri seyrettirirlerdi bize .Boğulmuşları bilhassa. Dönüşte bekçinin elinden kurtulup, yine ırmağa giderdik. Ne casaret! Yüzme de bilmezdik .Peder oranın polis müdürüydü. Su kabağı ile bekçi bize yüzme öğretti de, ölü yüzü görmekten kurtulduk

3-İlkokulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var mı?

İlkokulda müzik öğretirdi hocamız.Okula gidemediğim zamanlar, kaçırdığım dersi, arkadaşlardan öğrenirdim.Sözlerini yazar, arkadaşa söylettirirdim şarkıyı. Öğreninceye kadar arkadaş, akla karayı seçerdi.

Piyano Muzaffer Cellek ''O küçük bir köy evi'' http://www.erdembilisim.net/koyevi.wmv (lütfen izleyiniz!)

İçlerinde en çok sevdiğim ve bana dokunan bir şarkı vardı. Şöyle başlıyordu: ‘’O küçük bir köy evi/ Uzak ve hücra yerde/ İçimde kanar gibi, bin dert katar derde/Annem beni beklerdi, bakıp bakıp yola/ O çok merak ederdi, gözleri dola dola/ Nerde anam, nerde ben/ Çoktan düştüm derde ben/ Ağla gözüm ağla/ Ben buradayım, sen varol/ Haber alsam mı ola?/ Çoktan derde düştüm ben/ Ağla gözüm ağla.’’

Askerde nöbetteyken, omzumda tüfek, yüksek sesle söylerdim bu şarkıyı. Nöbette değil şarkı söylemek, konuşmak, sigara içmek yasaktır. Yüksek sesle söylerdim ki, ana kuzuları da duysun, analarına malum olsun bu şarkı. Ana sevgisini herkesle paylaşmak isterdim.Ana yüreğinin nazar dualarının üfürüklerini hissederdim bu şarkı ile. Herkesin de bir nazar duası olsun isterdim. Anamın:’’Oğul, a oğul’ diye diye olan sevişleri gelirdi mahsun yüreğime.:’’Altmış, yetmiş, çıkmış gitmiş diye başlayan ve ‘oğlumun önünden ardından laf edenler çatır çatır çatlasın, patır patır patlasın!’’ diye biten duaları, hiç aklımdan gitmezdi. Bunları da duysun diğer oğullar diye iç geçirirdim.

Ama, bir defasında nöbetçi subayına yakalandım. Bana görünmedi. Bir paravananın ardında çömelmiş, sessizce şarkımı dinlemiş. Az ötesindeki başka bir nöbetçi arkadaş görmüş onu: ‘’Ağlıyormuş!’’Öbür arkadaş söylediydi.Bu gün söylerken de, çalarken de göz yaşlarımı tutamam nedense,

4-Çocukluk arkadaşları arasında ilk aklınıza gelen kimdir?

Ayhan Yiğit ismindeki arkadaşım. Ev ekmeği, bazlama, kete ve yufka ekmekleri yapardı annem. Ben çarşı ekmeğine hasrettim.O da bizimkilere. Değişirdik .Bütün günümüz birlikte geçerdi. Onu arıyorum.Yok hiçbir yerde. Bir bulsam, Bartının Ala Dağı’na çıkacağım onunla. Kısa pantolonları giyip, yalınayak, başıkabak tırmanacağız onunla dağlara. ’Eşek safarisi’ yapacağız. Azgın yabani eşekleri kement atıp tutacağız.Hışırı çıkıncaya kadar terleteceğiz hayvanları. Dağın en tepesinden de Bartın Boğazını, denizi seyredip, yorgunluk atacağız. Sanki ilk defa denizi görüyor gibi, gözlerimizi dört açarak.

5- Mahallenizde arkadaşlarınızla hangi oyunu severek oynardınız?

Uzun eşek oyunu.’’Çatal matal kaç çatal? Çatal da kaşık dalgaya bak. Alttan verir samanı, üstüden çıkar dumanı…’’

6-Cevabı daha önce verildi,

Muzaffer Cellek ''Öğretmenler günü özel'': http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=77783

7-Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?

Uçmayı.

8- Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?

Annemden dinlediğim ‘’Hortlak’’ masallarındaki hortlak!

9- Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mı?

Pardayyanlar serisi

10-Çocukluğunuzda gönül hoşluğu ile yaptığınız bir iyiliği hatırlıyor mu sunuz?

Kiralık bisikletimi verdim arkadaşa. Sevgilisine onunla caka satacaktı. Bisikleti yamru yumru geri verdiydi. Sevgilisi hatırına, ağzımı bile açmayıp kabullendim. Ceremeyi ben ödedim bisikletçiye.

11-Büyüklerinizin size tembihlediği en az 3 nasihatı saymanızı istersek, bunlar neler olabilir?

1 - Eline, beline, diline sahip ol
2 - Elin yağlıysa, başına sür.
3 - Okumazsan, hamal olursun!

12 Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki verirdiniz?

Bisiklete binmek, ırmakta yüzmek, futbol oynamak, hafta sonları haricinde sinemaya gitmek. (Geriye ne kaldı?


13-Hangi oyuncağı özleyerek hatırlıyorsunuz?

Deynekten atımı. 2003 yılında eski kiralık evi ziyaret ettim. Onun bahçesinde, atımı bağladığım ağacı aradım .Bir de başıma zırh diye giydiğim, anamın hoşaf tasını.

14- Uçmak mı, yürümek mi, yüzmek mi?

Yüzmek

15- Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi alışkanlıklarınız var?

Sigara içmeyince, ben de rahatım, atmosfer de

16- Aile dendiğinde sizin aklınıza ne gelir?

Çoluk çocuk, kümesteki tavuk ve civcivleri

17-Ailecek bir araya geldiğinizde (Sizin ailenize has) geleneksel olarak (Olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?

Paça, İçli köfte

18-Yaşamayı ya da yaşamak isteyip de gerçekleştiremediğiniz, içinizde ukde kalan bir şey var mı?

Uçmak. Rüyalarımı, ’uçuşlarla’ açarım hep

19- Hangi mevsimi seversiniz?

Dört mevsim. Daha da eklenirlerse, onları da.

20- Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak isterdiniz?

Herkesin Atatürk’ ün çizgisinden sapmaması için çaba sarfederdim.

Sevgili Cellek,

Bizler zaten sizin Atatürk çizginize kaleminizi takip ederek ve okuyarak şahit oluyoruz.. Bunun içinde sizinle gurur duyuyoruz.. Bizlere sunduğunuz dostluk ve bu özel söyleşi için, size çok teşekkür ediyoruz.. Sağlık huzur dolu bir ömür ve yaşamlar içinde yaşam diliyoruz..

Sayın Muzaffer Cellek ''O artık KOCAMAN bir çocuk'' Kalemini sevip sayarak okuduğumuz bir usta: http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=496651

''Melekler yüreğinizden öpsün Sevgili Muzaffer Cellek''

Sevgimiz saygımızla.

Milliyet Blog Ailemiz

Evettt artık bütün dünyanın da bildiği gibi, :) ''Onlar KOCAMAN Çocuklar'' adı altında ''Milliyet Blog'da'' siz dostlarımızın da nazik katılımlarıyla, söyleşiler yaptık.. Biz bu söyleşileri e-posta yoluyla gerçekleştirdik ve sizlerinde bildiği gibi biz bu söyleşileri hazır ettikçe yayınlıyoruz..

Konuyla ilgili blogumuz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762

Konuyla ilgili ilk blogumuz! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=52260

Söyleşiye katılan dostlarımızın isimleri:

Alev Meisel (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=81365
Celal Çelik (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=90208
Aydın Sevinç(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=82411
İlyas Bayram (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=84955
Zeynep Gülay Kibaroğlu (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=101023
Ufaklık (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=90406
Kwan Yin (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=86021
Aydın Tiryaki (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=79270
Sema Çürük (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92141
Muzaffer Cellek (şükür söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=98929
Vakayinüvis ''Gülname Kurtgöz''(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=78875
Ali Gülcü (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=87829
Ohannis(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=7960717
Özgün Kaplama (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=81520
September1özlem (Özlem Gürlük) (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93157
Mehtap Erel(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80828
Talip Bölükbaşı (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92950
Metin Özkaya (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=84083
Okan Tınmaz(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80033
Coşkun Karabulut (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=85479
Murat Ertaş (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=102648
Ahmet Balcı (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88021
Pirmete(söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80439
Faruk Sürener (Tarik) (söyleştuk) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=82830
Ahmet Yılmaz (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93521
Alaattin Bender (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88520
Yakamoz35 (Murat Gülcek) (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=100328
Arif Öğütçü (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88956
Shalimar (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=99406
Savaş Şakar (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=91485
Ahmet Üstündağ (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=93877
Alyoşa Hülya Gülcek (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=109649
Emoş (şükür söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=132072
Akar (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=133578
Dilek Ç. (söyleştik) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=144134

Göstermiş olduğunuz sıcak ilgiye ve de değerli katılımlarınıza çok teşekkür ediyorum..

Gönül notum:Efendim. Eğer aklınıza ve yüreğinize neden hep aynı sorular diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' ama biz canlılar farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz...

''Hayatın soruları aynıdır. Çünkü; yanıtları farklıdır. Bizler o farklılıkta saklıyız..''

Söyleşi Yönetmeni: Çingen Sabiş.

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..