Blog mu, Bullock mu..?

 

Hangisi  doğru diye sormayacağım… Çünkü , çoğnuz bu sıcaklarda, “abi, ne niyetine yersen..!” gibi saçma sapan bir yanıt vereceksiniz? Çünkü soru yanlış…

 

Aslında bu sıcaklarda ne halt edeceğimizi bilemiyoruz ama işte saçma sapan bir haspihale girelim dedik.

 

Yani şu “Blog” sözcüğü elini kolunu sallaya sallaya Türkçe’ye girdi… Bizden de kimse : “Hop.. nereye gidiyorsun..?” diyen de yok. Blog aşağı Blog yukarı, hemen hemen hepimiz benimsedik gitti. Biliyoruz ki, bu meret Amerikanca’dan girdi aramıza, ama baksana kırk yıllık dost gibi, salınıp geziyor.

 

Yani millet şu “Selfie”den bile  gıcık kaptı da, “Özçekim” mi dedi.. öyle bir şeyler uydurdu gitti. Hatta, TDK’na bile yutturdu gitti, diyelim..!

 

Ama bu “BLOG” efendiye, dur! diyen yoktur . "Blog" efendi… Ellerini kollarını sallayıp aramızda gezip duruyor.. Bazıları, diyebilir : “Ne var sanki … Blog’u, “Bulok veya Bılok..” yaparız; işte sana oldu da bitti? Ben de derim ki, niçin Nedim Üstün Bey gibi “Bilog” yapmıyoruz? Daha başkaları da ezdiler büzdüler daha başka biçimlere de soktular da, “Blog” efendi henüz aramızda bir rahat yüzü göremedi..! 

 

Blog… Bılog… Bilog… Bilok … Blok …. İşler iyice karışıyor. Şuna doğru dürüst bir şey uydursak ya… Tutmazmış! Ne biliyorsun! İşte “Computer”a bile “Bilgisayar” dediler de, tutmadı mı? O hiç belli olmaz. Halk bir sevdi mi, tutar gider…   Ziya Gökalp’in “Tayyare”sine  bile  “Uçak” demişiz de, bal gibi tutmuş. Bizim zamanımızda, “Tayyare kalktı mı diye sorardık?” Şimdi hava alanında öyle bir soru sorsak, uzaydan gelmişiz gibi gülerler suratımıza; “Bey Amca uçak biraz önce İzmir’e kalktı..” derler ki, ayıkla pirincin taşını…

 

Alın bir soru : Sözgelimi, “Benim blogumun uzunluğu yeterli mi?” diye mi sorulur; yoksa ; “Benim bloğumun uzunluğu yeterli mi” doğru olur?  Aradaki “ğ” meselesini bana açıklayacak bir dilci var mı? Dikkat edin “Blog” diyorum; “Blok” değil…!

 

Kısa yoldan bu “blog” sözcüğüne ; “günçe” desem, ne olur? Dikkat edin , “Günce” demiyorum, günçe” diyorum.. Aradaki ayrımcığa dikkat edin lütfen! Beğenmediyseniz, siz de bir şey uydurun. Nasıl olsa, bu alanda henüz  atış serbest..!

 

Neyse, sorunun ikinci kısmına gelelim… Bullock , nedir ki? Aklınıza ne geliyor hemen? Ben biliyorum da, burada bunu bilmiyecek  insanlarımız da var mı, onu bilemiyorum…

 

Biliyorsunuz Sandra Bullock A.B.D’nin en çok kazanan kadın sanatçılarından biri, hatta birincisi . Listeye baksanıza:

 

Forbes'ın 2014'te en fazla kazanan kadın oyuncuları listesi şöyle:

1-  Sandra Bullock (51 milyon dolar) 

2- Jennifer Lawrence

3- Jennifer Aniston

4-  Gwyneth Paltrow (19 milyon dolar)

5- Angelina Jolie (18 milyon dolar)

6 - Cameron Diaz (18 milyon dolar)

7- Scarlett Johansson (17 milyon dolar)

8. Amy Adams (13 milyon dolar)

9. Natalie Portman (13 milyon dolar)

10. Kristen Stewart (12 milyon dolar)

 

Görüyorsunuz, listesinin ilk sırasına 51 milyon dolarlık tahmini kazancıyla Sandra Bullock yerleşmiş durumda.

 

Diyeceksiniz ki, bize ne yahu, Bullock ne kazanırsa kazansın, sen bunun için mi bu yazıyı yazdın? Yok asıl amacım başkaydı ama, bu da işin süsü … Bullock adını etmeseydim, korkarım bu yazıyı kimse okumayacaktı… Şimdi göreceğiz! Bu sıcaklarda, millet apıra, köpüre, ta buralara kadar, son satıra kadar gelecek mi? Yoksa… "Blog" dan geri mi dönecek..! Bakalım göreceğiz.

 

Gördünüz mü, neymiş… Bullock, Blog’dan çok farklıymış…!