3. Şahsın Romanı
Ne kadar zamandır uğramamışım bu mahalleye, ayıp bana ama komşuları bıraktığım yerde bulmak,o demli sohbet tadındaki satırlarında dolaşmak iyi geldi inan...
03 Ağustos 2019 16:05Sevgi Bezeği I
Destansı bir anlatım, yormayan dizeler ve sona gelindiğinde insanı saran bir huzur...Selamlar.
09 Şubat 2018 09:22Sosyetik dertlerim olsun...
Öğretmenimmm, öğretenimmm, her zamanki gibi nokta atışıyla yaşananları yazmışsın kalemine sağlık...Yurdum yangın yeri, yüreğimiz yas evi , çaresizlik çarkında savrulup duruyoruz...Sevgilerimle...
28 Aralık 2016 09:01Çekilmez bir adam oldum yine…
Beni de ağlattı...İzninizle paylaşıyorum.
08 Mart 2016 08:02Başarı, değer ve bir insan… (1)
Tam da duygularıma tercüman olmuşsunuz, kale vazgeçilmezimdir.En az ayda bir gitmesem burnumda tütüyor Pirinç Han'daki dükkanların rengarenkliği, antikacılar sokağındaki " Merhaba mobilya" nın sevgili ustası Recep ustayla yaptığımız çelebi sohbetler,kaleye çıkarken sokakta etrafınızı sarıveren çocuklar, aktarların mis kokusu...O havayı yaşamayana anlatmak zor. Çok sevdim yazınızı devamını bekliyorum.
14 Temmuz 2015 13:45Ölüm hep bana mı düşer ustam!
Arkadaşım üzüntüm -üz çok derin, öfkem -iz çok büyük,sen hepimiz adına dillendirmişsin kelimeleri...Kaybettiğimiz kardeşlerimize rahmet kalanlara sabır diliyorum...
14 Mayıs 2014 13:19Hazan da güzeldir
İnsanın hiç göz göze bakmadan da sevebileceği, güvenebileceği, fikrine danışabileceği son " delikanlı " lardandı Taner...1,5 sene önce anneciğimin vefatı dolayısıyla ilk ve son defa sesini duymuştum telefonla başsağlığı için beni aradığında, yazıları kadar konuşması-tesellisi-verdiği öğütlerde her daim aklımda olacak...ve sonrasında maalesef her şeyden koptuğum gibi Tanerle'de bir daha haberleşmedim sanırım ama daha öncesinden bildiğim bir dolu hastalığının, sorunlarının sıkıntısını ve mutsuzluğunu hep taşıyordu omuzlarında... Onun için ben gittiği yerde çok huzurlu mutlu olduğuna inanıyorum...Sizin yazdıklarınızsa çoğumuzun duygularını aktarmış onu tanımayanlara, ışıklar içinde olsun gittiği yerde...
09 Mayıs 2014 09:16Ve Deniz ve Yusuf ve Hüseyin.
Aralık ayında Karşıyaka'daydım Denizlerin kabirlerini de ziyaret etim ...Gençlik hüzün mütevazilik ve inanç kokuyordu...Aynen dediğin gibi arkadaşım " İlahlar can istedi " aldıklarını sandılar ama bilemediler ki Deniz'i Hüseyin'i Yusuf'u ölümsüzleştirdiler aslında...
06 Mayıs 2014 09:50Hakkı kadın - kadın hakkı - kadın hangi kadın?
Altına imzamı atacağım bir yazı olmuş, bu konuda en büyük görevin erkek çocuk annelerine düştüğüne inanıyorum ki insan gibi insanlar yetiştirirlerse sorunların büyük bir kısmı çözülür düşüncesindeyim. Sevgilerimle.
08 Mart 2013 11:57Onbeşliler geliyor... - Biz gibiler-
Ne kadar hayat, ne kadar yurdum, ne kadar yurdum kadını hikayesi...bilsemde tüm yaşananları yaşamımın dışındaki yinede her bir hikayede bir yanım eksiliyor gözyaşımla akıp gidiyor..çok etkilendim çok üzüldüm gencecik bir kızın yaşadıklarından , ne olur ip koptu de annesi kardeşi girdi odaya de vazgeçti de ...
03 Ekim 2012 11:42