Hamdolsun iyiyim!
o yorumunuzu ama sizi meşgul etmek istememiştim o ara. Şimdi iyisiniz söyliyebilirim. Resim troya filminden alıntıdır. Yani ben o kadar yakışıklı değilim. :) Tekrar size sağlıklar dilerim.
24 Ekim 2008 13:10Bir İmparatorluğun tescili:''HIDİV KASRI''
gitmeyi planlıyordum. Eğer yağmurlu olmazsa bende resimliyeceğim o güzel görüntüleri. Hazır yazıyıda buldum. Elinize sağlık. Selamlar.
24 Ekim 2008 10:28Hamdolsun iyiyim!
ifadesini okuyunca şüphelenmiştim. Neyse ki kelime benzerliği, içerik benzerliği değilmiş. Yazınızı okuyunca anladım. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Selamlar.
24 Ekim 2008 09:16Evreka!
bilmem ama dediğniz şarj olayını bulmuşlar. Hesap makinelerinde saatlerde filan kullanıyorlar, güneş pilini. Ama ayakabınız tam bir yaratıcı düşünce örneği. Çok beğendim. Selamlar.
24 Ekim 2008 09:09Erdemi yüksek kelime
gibi daha nicelerini birer günlük yasla unutup tarihe gömüyoruz. Size aynen katılıyorum. Bu terör eylemi bir 30 senemizi daha alır. Binlerce can daha veririz, BBG! evini de seyretmeğe devam ederiz. Bence Kürt kökenli vatandaşla terör arasına kalın bir eğitim hattı çekilerek ayrılmalıdır. Daha geçen gün "Sadece Kalem" istiyordu, küçük bir kız. Demek ki bir kalemi bile hala oralara ulaştıramıyoruz. Terörü besleyen kaynakları kurutamazsak kan akmaya devam edecektir. Selamlar.
23 Ekim 2008 15:28Zıtlaşma!
hiç bitmedi ve hiç te bitmeyecek gibi. Ne kadar doğru söylüyorsunuz; okul ya açıktır ya da kapalı! Bunu bile doğru olarak bilemiyoruz, tartışılıyor. Tarafsız biri okul kayıtlarına bakıp net olarak konuşmuyor, ya da o gürültüde sesini duyuramıyor. Selamlar.
23 Ekim 2008 14:51İşte tarih; Sultan Vahideddin anlatıyor; 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa Samsun’da! (Son)
böyle ortaya çıkar. Öncelikle emeğiniz ve tarafsız anlatımınız için çok teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi okullarda öğretilen devletin resmi ideolojisi doğrultusunda olan tarihtir. Vatandaşın eksik ya da yanlış bilmesinde biraz da eğitimin yanlışı vardır. İki tarafı da okuyabildiğim bu güzel araştırmadan çok faydalandığımı söylemeliyim. Selamlar.
23 Ekim 2008 14:23Anadolu Kağnısı / Sordum Sarı Çiçeğe
fark bu kadar tartışmaya değmez bence. Güvenilir üyenin yazısını hemen yayına vermesi ile benim yazımın bir kaç saat geç yayına girmesi nasıl bir fark yaratır ki? Ben acar savaş muhabiri değilim ya da söyliyeceklerimin hayati değeri yok ki! Hemen yayın diye tutturayım. Hocam Fenerin tesellisini sarı çiçeklerde arıyorsunuz galiba. :) Selamlar.
23 Ekim 2008 10:02Blogda ayrımcılık ve köşeyi dönenler
var da okuyanlara yok mu? Kolaymı o sayfa bu sayfa, valla okumaya yetişemiyoruz. Tıkbank filan diyorlarda anlamadım tam nerede bu banka bir hesap açma vaktim gelmiştir zahir! Selamlar.
22 Ekim 2008 19:14Aldatılma şüphesine kriminolijik tespitler
iyi geldi. Yoksa bu kadar şüphe Otello'ya bile fazlaydı. Ah şu kadınlar :) Selamlar.
22 Ekim 2008 15:55