Susmayan Generaller ve susturulan Emekli Paşa..
Elinize, kolunuza, kafaniza saglik! Bu cok manidar yaziniz icin sonsuz tesekurler sunarim.. Saygilar..
01 Ağustos 2011 14:49Aşkograf
Mehmet Bey ~ Elinize kolunuza kaleminize saglik. Beyninize guc kuvvet :) Yazilarinizin tadi bi baska. Diger yorumcularin dedigine katiliyorum, tarziniz farkli. Farkediliyor! Yazilarinizda diliniz yumusak, icerik derinlikli, anlamli ve bilgilendirici. Okumak bir zevk! Dipnot: Size ait akograf cok manidar!
06 Temmuz 2011 22:01Fena Halde 2 Yaş Sendromu
Öncelikle, 2 yaşındaki çocuğunuz bağımsız olmayı öğreniyor, tek başına düşünmeye çalışıyor ve duygularını gösterme çabasında. Tıpkı kocanız gibi!! Böyle durumlarda kocanıza nasıl davranıyorsanız, iki yaşındakine de öyle davarnın. Göreceksiniz işe yarayacak. Zaten kocalarımıza da çocuklarımıza da göstermememiz gereken şey bolca ilgidir. Bir de onların şevkini hiç kırmamamalıyız ve mutemadiyen öğretmeliyiz!!! Benim iki kuruşluk düşüncelerim: Vızırtı ve cızırtı başlayınca duymamazlıktan görmemezlikten gelmek bir süre işe yararyabilir. Biraz kendi haline bırakıldıklarında "hep ben hep ben, hep bana hep bana" dışında birşeyler düşünüp üretebilirler. Seçenek vermek birçok kez işe yarar: Mavi boyayı mı kullanalım? Kırmızıyı mı? Kurabiye mi yemek istersin? Simit mi? Üzüm suyu mu içersin? Elma mı? (Kocaya: Doğum günü kıyafetimi mi giyeyim? Hemşire mi olayım?) gibi... Kocalarımız da iki yaşındaki çocuklarımız da seçeneklerden hoşlanarak büyüyor.
02 Haziran 2011 22:589 Nisan MBSG toplantı özeti
Hit teknikleri hakkinda, firsatiniz oldugunda, bir iki sey yazabilirseniz cok sevinirim. Eger cok hit almak icin "bol etli" yazmak, "bol bol et ve deri gosteren resimler" koymak gerekiyorsa onu hepimiz biliyoruz... Kalsin:) Saglicakla FatosAbla
13 Mayıs 2011 15:45Eşim çok iyi bir insan, ama ben mutlu değilim’ 17 soruda Mutluluk testi
bir de suraya goz atin derim:) blog.milliyet.com.tr/Mutlulugun_Sirri_Neymis_/Blog/?BlogNo=288444 unutmayin mutluluk evde.. ev ise yuregin icinde!!!
23 Nisan 2011 22:14Ağlayan ayva, gülemeyen nar
butunuyle guzel bir yazi! eline koluna kafana saglik! ozellikle son paragraf tam 12'den...
01 Nisan 2011 04:38Yere Düşen Dualar
Sema Kaygusuz'u onerdigin gunu hatirliyor musun? Neydi o restoranin adi? Hani 4 kadin saatlerce oturmustuk da tatli an'larin dirhem dirhem tadina varmistik.. Iste o zaman onermistin Sema Kaygusuz'u bana... Ben de "Yuzunde Bir Yer" okuyarak tanistim yazarla. Iki kere okuyup da hala analayamadigim yerler vardi. Ama degdi! Bu sefer yine sozunu dinlemeliyim. Bitanesin!
24 Mart 2011 06:19Onu olduğu kişi yapan rejime söven bir piyanist; Anjelika Akbar
Istanbul'da olsaydim ben de Tom Tom'a uzanip bir Indigo yapardim ve sanatciyi dinlerdim. Ve o atmosferi; muzigi ve tum olani biteniyle kendim gormek isterdim! Tabi oralarda degildim ve gidemedim! Asil kafama takilan sey sanatcinin oraya kitabini tanitmaya gitmis olmasi. Ya da bir tasta iki kus vurmaya calismasi.. Bence: Ya muzik yapar hayranlarini doyurursun, ya da kitap satar bilgilendirirsin. Ikisini birlikte yaparsan oraya topladigin onca insanin gozunun icine baka baka saygisizlik yapmis olursun! Paraya, sohrete ve ilgiye ac herkese gitsin!
22 Mart 2011 14:56Felaket'in Japonca'sı
evet! kesinlikle yaz! yaz ki incilerinden nasiplenelim:) kolay gelsin... fatosabla
19 Mart 2011 21:06Felaket'in Japonca'sı
Once hosgeldin! Artik aktif bir sekilde buralarda kal! Gitme:) Japon felaketi, felaketlerin sonuncusu olsun! Bitsin! Tukensin! ... felaketi bile anlatisinda bir farklilik var. Eline koluna kafana saglik! Yeni yazilarinda bulusalim! Sevgiyle Fatos
17 Mart 2011 15:12