Boşuna Bekleme
Eşime de söylüyorum, herkes sevdiğine kavuşup mutlu olsa böyle güzel şiirler de yazılmazdı herhalde, değil mi Nahide hanımcım? Neden en güzel edebi eserler acı, hasret ve aşktan beslenir? Çok güzeldi. Sevgilerimle.
28 Şubat 2018 09:34Erkeklere Yasaklansın
Ülkemiz de hızla yüzleşmeye başladı bu çirkinliklerle, oysa çocuk istismarı konusu Avrupa’da bizim katbekat üzerimizde ve oralarda kimse başkasının çocuğuna dokunup sevemez, başını okşayamaz. Çocuğun ailesi de izin vermez zaten ama çocuk yalnızsa tehlike büyüktür. Bizde henüz duyulmuyor ama yetişkin kadınların küçük erkek çocukları istismar etmesi de oralarda sıklıkla görülüyor. Dünya gittikçe çirkinleşiyor, yaşamak zorlaşıyor Tülaycım. En ağır cezalar da gelse tamamen önlenebilir mi emin değilim, belki caydırıcı olur. Aileler gözlerini çocuklarından ayırmayacaklar, tembihleyecekler, başka yolu yok. Sevgimle canım.
26 Şubat 2018 17:12Bir Kadının Penceresinden…
Seloşum anlatınca ben de çok şaşırdım ve sana anlatmasını söyledim:) Kimin aklına gelir böyle şeyler!! Hadi diyelim adam yuttu ve hızlandı, evlendiler, hayır gelir mi o evlilikten? Olayın finali de harikaymış yani, küçük hanım üfleyerek yer artık yoğurdu:)
25 Şubat 2018 17:54Siz de Kandınız ve Kandırıldınız mı?
Bankacı ruhuyla aslında sezmişsiniz olacakları ve keşke eşiniz dinleseymiş sizi. İnsanlar da zaman da çok kötü artık Yurdagül hanımcım. Güven duyulan koskoca firmalar dahi acımadan kandırıyorlar insanları. Ailemizde ve şirketimizde finansal konuları ben takip ediyorum ama eşimin engin iş ve hayat tecrübesi yol gösterici oluyor tabii:) Sevgilerimle.
23 Şubat 2018 12:40Kırılsın Artık Azgınların Kalemi!
Her yeni olayla kahroluyoruz Ayşegül hanımcım:( Kadınlara mı üzülelim, çocuklara mı şaşırdık kaldık:(( Tamamen önlenemeyeceğini ama caydırıcı önlemlerle azaltılabileceğini düşünüyorum. Bu eylemleri yapanlar psikolojik olarak hasta insanlar, yani eğriyi doğruyu ayırabilmekten acizler. Evlilikleri düşürülmeli, pedofiller de halkla iç içe yaşamamalılar. Kadınlara el kaldıran yabanilerle, çocukları taciz eden yaratıkların ceza amaçlı tedavilerle rehabilite edilebileceklerine kesinlikle inanmıyorum. Tanrının yarattığı o hastalıklı ve zararlı canlılarla aynı toplumda yaşamayı reddediyorum! Sevgilerimle.
21 Şubat 2018 22:31Alışmayın Korkmayın; Çocuk Susar Siz Susmayın
Okurken gözlerim doldu Tülaycım, ne diyeceğimi bilemedim:(( Çünkü yaşananlara sadece isyan eder yazarız ve hiçbir şey değişmez. O sapıklara tek celsede idam cezası verilse bak gör nasıl caydırıcı olur. Yok beyinli zavallılar bir de erkek olduklarını sanırlar. Toplumdan değil, yaşamdan uzaklaştırılmalılar. Tanrı çocukların ve kadınların yardımcısı olsun. Senin hikayene de çok üzüldüm:(( Sımsıkı sarıldım ve öptüm seni canım.
17 Şubat 2018 16:11Kozmetik Ürünlerdeki Tehlikeler
Eskiden yokluk vardı tabii ve insanlar da mecburen doğal çözümlere yönelirdi. Bugünün kozmetiği 1920’lerde olsa eminim kadınlarca yine çılgınca kullanılırdı:) Çeşitli platformlarda sürekli işlediğim bir konuyu siz de gayet detaylı inceleyip paylaşmışsınız Nahide hanımcım. Doğal ürünlere bugün de ulaşmak mümkün. İçerik okumayı alışkanlık haline getirmek ve zararlı madde içeren ürünleri almamak gerekir. Sevgilerimle.
15 Şubat 2018 21:06Ve Hüzne Sarıldı Yürek
Tülay’ın da dediği gibi, kelimelerin efendisisin sen:) Okurlarını labirente sokup yukarıdan izliyorsun sanki:) Bir kalp nasıl ikiye bölünebilir anlamıyorum! Hayatın garip sahnelerini, sapkın ilişkileri başarıyla işliyorsun ve gocunanlar da oluyordur mutlaka. Kızlar mavi sever:)
13 Şubat 2018 13:51Yalan Dünya
Allah size sağlıklı ve uzun ömürler versin Nahide hanımcım. Her yaşın anlamı ve güzelliği başka. Hayata böyle bakınca daha yaşanılası olduğu da bir gerçek. Sevgilerimle.
12 Şubat 2018 11:04Çocuklarımız ve Onların Çocukları...
Eşiminki kadar olmasa da benim çocukluğum da harikaydı. Apartmanın bahçesine iner evcilik oynardık mesela. Plastikten mutfak gereçleri olurdu, fincanlara çay yerine su koyar misafir ağırlardık:) Seksek de oynardık. Bugün ise hiç oyun oynayan çocuk görmüyorum sokakta ya da bahçelerde:( Çünkü beş yaşından itibaren bilgisayarla, on yaşından itibaren de cep telefonuyla tanışıyorlar. Bunu da ebeveynler yapıyorlar. Sonra da iyi bir okula girebilmek için sınava hazırlanma süreci başlıyor! Sanki mezun olunduğunda çalışılabilecek bir iş var! Günümüzde, doğuluyor ve çocuk olunamadan büyünüyor. Bu da kahvaltı ve öğle yemeği yemeden akşam yemeği yemeye benziyor:( Küçük şehirler hala umut verici. Özellikle Antalya’nın muhteşem parklarında çocuk cıvıldamaları duyuluyor da büyük şehirlerde çocuk görebilmek zor:( Sizin sevgi dolu mütevazı yaşamınızı da hayranlıkla takip ediyorum Yurdagül hanımcım. Sevgilerimle.
08 Şubat 2018 11:17