Ben artık bir ayıyım
Ama dediğiniz gibi, bireysel çabaları o kadar kısık ses getiren bir milletiz ki maalesef...
27 Ağustos 2007 12:48Sevgi'ye izin verelim
Ve böylece daha bir dikkat ederiz hepimiz söylediklerimiz, savunduklarımızla yaşadıklarımızın aynı olmasına. Siz, bu gün söylemişsiniz "seni seviyorumun" önemini. Şimdilik sıranızı savdınız. Elinize sağlık.
27 Ağustos 2007 12:35Acemi Şansı
Ben yorum yazamam çünkü; ağlıyorum................................
24 Ağustos 2007 11:51Bir kardelen, bir siyah inci.
Üstüste verir olayları.Hani tam "ben bunu atlatırım" derken, bir yenisi gelir felaketlerin. Nasıl ayarlanıyor dozu bilinmez ama geldikçe dayanırız tuhaf bir güçle. Geriye dönüp baktığımızdaysa biz bile şaşırırız nasıl sırtlayabildiğimizi bunca yükü. Bence onlar hep orada, üzerimize yapıştıkları yerde dururlar ama inanın ağırlıkları zamanla hafifler. Ölüm bile, bir tüy kadar kalır ama kalır işte. Tüm dertlerinizin geride kalmış ve de tüye dönmüş olması dileklerimle. Tanıştığıma sevindim.
23 Ağustos 2007 13:07Hoş geldin kızım...
Ne güzel bir hediye hazırlamışsın Delfin'e. Bence başka bir şey alma. Bunu al ve de as odasına. Ben hâla, babamın bana yazdığı kısa notları açar açar okurum. Bundan daha güzel bir hatıra ne olabilir ki bir babadan kızına?..
17 Ağustos 2007 16:21Özledim 2
Bu kadar güzel anlatılan bir deniz tutkusu varken içinizde, nasıl yaşayabiliyorsunuz Ankara'da? Tam bir yaz aşkını anlatır gibi anlatmışsınız tatillerinizi. Her kış ayrılınan ve gelecek yaza kadar hatıraları saklı tutulan bir aşkla, o aşkı onca ay göremeyerek başa çıkmak...Elinize, yüreğinize, hatıralarınıza sağlık. Bir
15 Ağustos 2007 16:26Seni yazdım sanma
Neden yazdın şimdi bu yazıyı? Sen de havadan sudan bahsetsene normal insanlar gibi. Ööyle hayallere daldırıyorsun insanı...
15 Ağustos 2007 12:01Evlenmek isterdim
Otuzda olumlu düşünmeye, otuzbeşte de kısmete inanmaya başlıyor insan bu konuda. O fırtınalar duruluyor çünkü içimizdeki. Aslaların yerini, inşallahlar alıyor. Belkiler, kısmetselere dönüşüyor ama illa ki açık olmalı hayatın getireceklerine. Plan yapanlara gülermiş evren. "Onsuz mümkün değil" dediğiniz kişiler öylesine yabancılaşıyor ki bazen yaşam içinde ve kıyıya hiç tanımadığınız ama yaşamınızın geri kalanını paylaşacağınız birini atıveriyor dalgalar. O dalgalar, size de mutluluk getirsin inşallah.
15 Ağustos 2007 11:53Blog rüzgarları
Gerçekten dozu kaçmışsa eleştirinin; bence yok sayın. Böyle bir hakkınız teknik olarak var değil mi? Sınırları aşmadığı sürece eleştirilmek gibisi yok bence ama işin boyutu başka ise dediğim gibi; tek tık ile hem ekrandan hem de aklınızdan silin gitsin. Birbirimizi kırmak değil, değer vermek için buradayız. Olumlu ya da olumsuz olabilir cevaplarımız yazılarımıza karşı ama asla kırıcı ve saldırganca değil. Üzülmeyin ve de lütfen yazmaya devam edin.
15 Ağustos 2007 11:26Neden neden ailesi
Elimde yetmiş dizi çekecek kadar soru var Barış'tan (üç buçuk yaşındaki oğlum) dolayı. Her bölümü seyrettiğinde, dağarcığı genişliyor ve aklına süper değişik ve de cevabı ke-sin-lik-le zor, çok zor sorular geliyor. En son hızını alamadı ve bir Opet istasyonunun önünden geçerken "anne, neden Opet?" dedi :( Yayından kaldırılmasını istiyorum. İs-ti-yo-ruuummm..
01 Ağustos 2007 08:43