Sevgili mi? Arkadaş mı ?
önyargıları parçalamk atomu parçalamkatan zordur demiş einstain. haklıda. sözkonusu kadın ve erkekler olunca akla tek şey geliyor bizim toplumda. sevmesini öğrenemyen toplumlar böyle belki. ama talibanın domatesle salatalıkların yan yana dizilmesini müstehcenlikten dolayı yasaklamasını düşünürsek bayağı iyi sayılırız belkim:) aşkla yaşa yinede. sevgiler.
12 Haziran 2008 09:10III. Dünya savaşı var ufukta
aslında bütün mesele kirlenmiş bir dünyada doğruyu nasıl bulacağımızdır. belkide savaşa karşı net bir tavır ortak payda olabilir. tüm halkların ortak yaşam iradesini istemek, ezilen tüm sınıf ve cinslerin ezilmesine karşı koşulsuz destek olmak. sömürüye karşı ortak tavır, çalışma saatlerinin azaltılması vb net önermeler etrafında bir yapılanma en azından devletlerden bağımsız bir irade oluşabilir. belkide tüm orduların lağ edilmesi istenmeli ne bileyim işte o kadar çok fikir varki burası yeterli değil. kalemine sağlık. sevgiler.
12 Haziran 2008 08:39MB'nin Büyükada Çıkartması
hayata bazen geç kalınıyor işte. davetinizi aldığımda pazar geçmişti. çok teşekkürler. sevgiler.
10 Haziran 2008 09:05CIA, Ergenekon ve komando kamplarından bugüne...
ne kadar deşifre olursa olsun bu işin üzerine gidilemiyor. yazdıkların 90 lı yıllarda biliyorsun gazete sayfalarına kadar düştü. ama toplumsal bir karşı duruş olmadan zor görünüyor olayın çözümü. bu konuda toplumun gerekeni yapması için çok beklemek gerekecek. zaten yazının okunma oranına bakarsan hayata karşıne kadar duyarlı bir yapı var görürsün. yarına dair umutlarımız var her daim olduğu gibi. sevgiler.
21 Nisan 2008 16:17Sol
sol kendini yeniden tanımlamadıkça ve yeniden şekillenmedikçe zaten var olan sorunların karşısında yetersiz kalıyor. buna birde küreselleşmeyle birlikte kapitalizmin ürettiği yeni değerler sistemini eklersen aslında işin hem kolay hemde zor yanını ele alarak bakmak gerekecek. kolay olanı sürecin insanı yok eden kavramlarına karşı üretileck yeni alternatiflerdir. zor olanı ise bu hegemonyayı nasıl kıracağıdır. özellikle iletişim araçlarının etkinliğini ve kapitalizmin parasal gücünü nasıl aşacağıdır. sevgiler.
08 Nisan 2008 13:19Butik ve dükkanlar * Ekonomi
sonuç bu nede olsa bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler. koyun misali yani. daha yaşanılır bir dünya dileğiyle. sevgiler.
01 Nisan 2008 10:53İzmir'in Kordon'u sakız kokuyor!
sakızla ilgili olarak çalışmalar var fakat sorun tüm bu çalışmaları organize edebilmekte. bu konuda epey yapılacak şeyler var. fakat dediğim gibi sakızla ilgili olarak bazı sıkntılar aşılamıyor nedense. bürokrasi sanırım. sevgiler.
31 Mart 2008 09:51İzmir'de yaşamak var ya?
gitsende yine dönmektir bu kente ne haklı bir söz. tün renkleriyle insanları ve rakı sabah sabah işi gücü bırakıp yollara dökeceksin beni... sevgiler.
31 Mart 2008 09:47İzmir’de ilk Lodos değilsin sen!
aşkla yaşanan kent diye yazmıştım bloğa izmiri. sizse bu yazıda aşkı maviyi ve rakıyı yan yana dizmişsiniz. kalkıp gelesi geliyor insanın o güzelim kadim şehre. kalemine sağlık. burası izmir ne diyelim yaşamın mutlu yaşandığı kent. sevgiler.
31 Mart 2008 09:41Sevdiğime sone...
hayata yeniden tutunmak bu olsa gerek yazı çok hoş olmuş kalemine sağlık. sevgiler.
28 Mart 2008 12:12