Blog yazarlarına çağrı
Gül hanım, Bu konuda eminim ki milliyet blog Domainleri de katkı sağlamak isteyeceklerdir ve yardımcı olacaklardır. Onlardan da destek alarak giriş sayfasında tüm katılan blogları eklesek ve oradan puanlama yapılda çok daha güzel bir sonuç elde edilebileceği gibi tüm öykülerin linklerini de görüp kolayca sayfalarına giriş sağlanabilir. Bu konu ile ilgili olar kuruculardan destek almayyı düşünür müsünüz. Bizi reddetmeyeceklerini düşünüyorum. Sevgilerle Ezgi
29 Ocak 2010 16:30Blog yazarlarına çağrı
gül hanım öykülerin seçimleri nasıl olacak? tüm blogların linklerini bir blog yazısında toplayarak okuyuculara mı sunacaksınız? Yoksa ilk seçimi siz yapıp sonrasında mı okuyuculara sunulacak. Merakımı bağışlayın ama nasıl seçileceğini de paylaşırsanız sevinirim. Yorumlarda yazılan blog bilgileri çok karışık olduğu için ben blogları okumaktan kacındım açıkçası. Bilgilerin bir sayfada alt alta toplanması oylamaya sunulması daha kolay olur sanırım. Teşekkürler Ezgi Başaran
29 Ocak 2010 15:40Blog yazarlarına çağrı
Merhaba, Ben de bir öykümle katılmak istedim. Yardımcı olabileceğim her türlü konuda lütfen benimle irtibata geçiniz. Böyle bir projenin her aşamasında yanınızda olmaktan mutluluk duyarım. sevgilerle Ezgi mail: ezgibasara@gmail.com Tarih:27/04/2008 BlogNo=106271 Blog adı:Yokluk Yazarı: Psikolog Ezgi Başaran
29 Ocak 2010 15:21Hey aşk ....
ruhunla doyur beni... ne de güzel söylemişsin ruhuna kalemine sağlık
26 Ocak 2010 12:07Siluet-8
Sarılır mısın bana demek istiyorum sadece, tam kapıdan çıkarken sarılır mısın. Sadece, kadın yada erkek değil bedenimin ihtiyaç duyduğu, bir ruh sadece cinsiyetsiz, masum ve içten, sıcak sımsıcak bir ruh. Hepimizin ihtiyaç duyduğu ilk şey işte bu. içen sıcak bir kucak... Bu empatik yazınız çok hoşuma gitti. bazı paragraflarınıza takılı kalacağım bir süre. İtiraf ediyorum:)
28 Aralık 2009 13:1590'ların Disko Kralı
cuma aşkamları bir başka geceyi tü m aileyle izlemekti, meybuz yemekti. 1,5 litrelik depozitolu kola şişelerini bakkala geri götürmek, sek süyü şisesinden içip annemizi delirtmekti. lastik atlamaktı sokakta, camdan erik çekirdeklerini birilerinin kafasına atmaktı. Saatiyle hava yapan cocukların saatinin su geçirip geçirmediğini test etmek mahallenin en havalı cocugunun havasını indirmekti. okulun demirlerinin öbür tarafından bakkal amcaya seslenmek ve 1 citos istmekti. keyif aldıım okurken:) sevgiler
21 Aralık 2008 11:43Gemi batıyor, kaptana hamdolsun!
Kandırılan halk sonunda 2 kilo pirinç, 10 kilo kömürle kışın geçmeyeceği ve iktidar olması için dualar ettikleri bu adamların aslında ne kadar içi boş konuştuğunu anladı. Anladı ama nasıl. Bunun için yolsuzluklar, hırzsızlıklar, krizler olması mı gerikiyordu. Yabancı sermaye diye parsel parsel türkiyeyi satmalarına göz yumdular 2 kilo pirinç için. Cebi boş, karnı aç bir halkın yardımına dualar yetişir mi bu saatten sonra?
18 Kasım 2008 21:19Elma dedim hadi çık !!!
Elmaaaaaaaaaaa :)
15 Kasım 2008 22:44Vazgeçmeler ustasından vazgeçiş
Son 3 paragrafının kelimelerini çalsam. hatta ben kendimi o kelimelere koysam. nasıl olur. yakısır mı bana. sana yakışmış. her gecen gün kendini daha da paylaşıyorsun. teşekkürler
15 Kasım 2008 22:43Kasımpatı kokularında yitirilenler
ellerine sağlık. İçime serpilen kasımpatı kokuların bu 10 Kasım da kelimeleştiremedim. sen yazmışsın zaten yazılacak olanı. Canım Anneannem ve onun kanımıza işlediği Atam...rahat uyusun.
15 Kasım 2008 22:38