Sana saygıyla...
yasaklandığı, ağıza alınmayacak sözlerle üzerine gelindiği zamanlarda bi ara biz de çıkardık repertuarımızdan Ahmet Kaya parçalarını. Çünkü ne zaman çalsak o alkollü ortamda '30 bin şehit' lafları havada uçuşuyordu. koca Ahmet abi aptalca, sığ tartışmaların içine çekiliyordu hep. alet olmak istemedik galiba buna. Kimbilir neler üretirdi daha. Ahmet abi yaşasaydı, Yusuf abi de bu kadar erken göçmezdi...
16 Kasım 2009 14:0644 / Malatya
memleket yazıları içinde gerçek bi başyapıt olmuş valla. Sayfanın sonuna doğru gözlerim Malatya belediye başkanını aradı 'nerde Nilgün hanımın plaketi?' diye... sevgiler...
12 Kasım 2009 13:08Hormonsuz...
sahilin bu tarafının da pek tadı yok... gözüm yandı okurken, kalemine sağlık güzel abim
12 Kasım 2009 12:59Dizi ve hayat arasında...
Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ın Hastane adlı dizisini çok özlüyorum bir de illaki Süper Baba'yı. Şaşıfelek Çıkmaz'ı ve Yeditepe İstanbul ise özlenen dizilerin olmazsa olmazı... (Bu arada bizim sülale de dizi gibi. Almanya'da yaşayan 75 yaşındaki dayımın üçüncü evliliğini bu sabah yaptığı haberi biraz şenlendirdi ortamı bu sabah:) sevgiler...
04 Kasım 2009 12:48Ben daha kırk olmadım.
Geçmiş olsun. şairin dediği gibi 'beden yorulur baş ağrısı yorulmaz'. Mümkün olduğunca dışarıdaki rüzgardan uzak kalınız efenim...
03 Kasım 2009 23:01Allah rızası için...
'siz de az az değilmişsiniz ablacım' diye düşünürken bi de Ali abinin yorumunu görünce iyi güldüm sayenizde:) 'islamın şartları' hadisesi güzelmiş harbiden... sevgiler, kaleminize sağlık...
01 Kasım 2009 14:35Çırak aranıyor...
yıllar önce Tansu hanım başbakanken 'ben de sosyal demokratım' deyince o zamanların Deniz Baykal'ı 'ben de sarışın, renkli gözlü güzel bi kadınım' deyivermişti. o geldi aklıma:) kalemine sağlık güzel abim...
31 Ekim 2009 14:11Evlerimizdeki minyatür aslan; Kedi
sahnenin arkasında yüklük gibi bir yer var. Patronundan servis elemanına kedisever bi işletme olduğumuzu bildiği için olacak 4 yavrusunu orada dünyaya getirmiş bi tanesi. Gece 'süt toplayıp' geliyor sokaktan ama biz sahnedeyken çıkardığımız gürültüden ürküyor biraz. o kaygıyla bize bakarken ayaklarımızı kaldırıp yol açıyoruz, panter gibi uçup kavuşuyor yavrularına. bi tane de kendini köpek sanan var ona 'çomar' diyorum ben. her hareket eden nesnenin peşinden gidiyor eleman:) sevgiler Tülin hanım...
31 Ekim 2009 13:58Kedi Merdiveni
devrimin 6 okunu temsilen dev bir Atatürk fotoğrafının ardından yürüyorduk. üzerimde kocaman bir 'inkılapçılık' yazısıyla kendimi çok iyi hissettiğimi hatırlıyorum. Belki de sırf bunun çok önemli bayramlar. Unutmamak, unutturmamak için... sevgiler...
28 Ekim 2009 14:57Hayata sığamamak
küçücük, bira kasalarından bozma bir sahneye sığdırmaya çalışıyorum hepsini. Yedeğim yok, yıllardır cepheyi terk edemiyorum bir günlüğüne bile ve artık sıkıcı bir adam olmaya başlıyorum en yakınlarıma bile... neyse ben sayısal almayı unuttum:)
24 Ekim 2009 14:06