İlmek ilmek dokunur emekler. ''Vefa'' hep yerlerde, sürüne sürüne emekler! Maddiyattır tek geçer akçe. Değmez akan gözyaşlarına, hiç bir gerekçe! Bu hayatta SEN, sen isen sa..
Uzaklardasın hem de çok uzaklarda Tesellisi yok hüsranın nafile çabalarda Kayboldu umutlar kan kızıl akşamlarda… Bilmezsin ki yazılı sevdan Gökyüzünde dağlarda taşla..
Düğüm düğüm içim... Kaderim düğüm... Boğulmuş çaresiz yüreğim... Bir bir çözülür şifrelerim... Meğer!!! Ben ne elemlerle gecikmişim... Yıllara... Sana... Yaşadıklarıma...
Kaybolmuşluklarım var benim; çocukluğumda, Ürkek, Korkak, Çaresiz… Yaşanmışlıklarım var benim, Üzgün, Coşkun, Hüzünlü… Ağla..
Tut ki deniz kıyısındayız ikimiz, yine o bildik meyhanede Tut ki eleyiz, göz göze, diz dize, akar olmuş gönüllerimiz birbirine Tut ki gül bahçesindeyiz, sen bülbül, ben bü..
Yine, sahilin tenhalığındayım bu gece Sahil mi ıssızdı, ben mi? Söyleyemem ki kimseye Yine, gün batıverdi, bir çırpıda denize Yine ram oldu yüreğim, aşkın çaresizli..
An be an! Nasıl geçti habersiz zaman Sevdanın tükendiği an, Güllerin vakitsiz solduğu, Bülbülün lal kesildiği an… Gün batarken denizin ufkunda;..
Kader bu! Bazen takılır çalılara, bazen vurur kıyılara. Mesajlar ya da mektuplar geçer yaban ellere, eller döker ellere… Kıyıya vurdu yine… Bil..
Belki son bir damla idi bardağı taşıran Belki de son damlalar idi çağıl çağıl, çağlayanlar gibi akan Fütursuzca gözyaşı pınarlarına karışan Belki can kırıklarından..
‘’O’’ Ebabil kuşuydu, Yandı bitti, kül oldu. Ansızın, bir gün… Küllerinden yeniden doğdu!’’ Iğıl ığıldı duygular, karman çorm..
Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..