Bu sabah otobüs yine tıklım tıklım geldi durağa. İğne atacak yer yok. Ama şöför ağabey bütün kapıları açtı ve iğne atılamayacak o otobüse üç-beş kişi, asıla-masıla bindik. B..
Balkonun ahşap korkuluklarına tutunuyorum. Bütün köy ayaklarımın altında gibi. Karşımda koca bi dağ ve eteklerine sürtüne sürtüne geçen bir ırmak… Bu ırmak Melet Irmağı. Haritada ismi geçmez sanıyordu..
Bugün biraz erken açtım dükkanı sanırım. Ortada pek kimse yok. Bu saatleri en iyi ben bilirim. Sokak birazdan hareketlenir. Kepenkleri açtıktan sonra ilk yaptığım iş, çayın altını açmak. Yan tarafımd..
İnsan kendini nasıl anlatır; " İstanbul'da doğdum" diye başlayayım. Anı-deneme türünden, gündelik..