Cengiz Aytmatov’un Toprak Ana kitabını daha ortaokul yıllarında okumuştum. Kitap bir kadının ağzından anlatımıyla gelişir. Tolunay ana üç oğlunu ikinci dünya savaşında kaybeder. Savaş sonu oluşan olum..
Kırılganım, yorgunum. Başımda kara bulutlar Başladı başlayacak sağanak. Bir dalganın vuruşunda Dağılsam Karışsam denize. Kum taneleri gibi Kırılganım, yorgun..
Ne zamandır bateri çalanları izliyorum bilmiyorum. Bir konsere gidiyorum, televizyon izliyorum, ya da internete girip bateri çalan adamları görmeye çalışıyorum. Şarkıcının ne söylediği ve diğer sesl..
Parmaklıklara yaslanınca yüksekliğin kışkırtıcılığına kapılıyor, kendini aşağıya bırakıverecekmiş gibi hissediyordu. Bu nedenle balkonun duvara yakın kenarına iskemlesini çekip oturuyordu. Akşam olun..
Şimdi Dağılmış bir çocuk odası gibi bu kent, Oyuncaklar savrulmuş her yere Kadınlar , erkekler, çocuklar Apartmanlar, sıkışmış yıkılmak üzere ahşap evler Salaş lokantalar, ..
Gözlerime bakmamanın acısını Sendeki eksilmemin acısıyla Suskunluklarının acısını Dilimdeki pas tadı ve tökezleyen konuşmalarımla Eylemsizliğinin acısını Yürüdükçe uzaklaşmamı..
Her zaman pencereleri kapılara yeğ tutmuşumdur. Kapı korunmadır, dışarıya önlemdir. Senin istediğin sürece dışarının dışarıda kalmasıdır. İzin istemesidir dışarının içeriden. Yada içeriye ulaşabilmek..
Ayrılık günlerinde öyle bir zaman diliminin içine düşülür ki, hızla gelecekteki günler yaşanmak istenir. Onu unuttuğun, ağız dolusu güldüğün, küçük sevinçleri yakaladığın, büyük başarıların yaşamı..
Mucizem Bir mucizeye inanmak istiyorum. Gelişine inanmak, Gel... Gel bütün kapılarım kilitsiz sana Pencerelerimde Temmuz güneşi Karanlık odalarımda Yıldız çoş..
‘’Hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur’’ On yedi yaşın heyecanı baharın ilk günlerinin pırıltısıyla buluşuyor, nerdeyse yolda seke seke yürüyordu. Şehreküstü yokuşunu hızl..
Karlı bir kış günü, yaşam denilen bu yola düşmüşüm. Yürümüş yürümüş de bir arpa boyu yol alamamış..