hikmetin h/ içliğini giydim gördüm nice ömrü harabı yarık tepelerden soylu yüreklere bakıyorum şimdi ölüm mü? amenna biz peşin içtik o şarabı dün oldu… gün inerken tepele..
Güneşin kızı, kim küstürdü seni? Kiminle oyun oynadın, kimler bozdu oyununu? Kara kara bulut olup, kimler örttü yüzünü? Altın renkli saçlarıydı doğayı güneş yapan, Açık mavi gözler..
az evvel… bir göç kalkar şu mukaddes topraktan kanatları geniş çarpar rüzgarın sokak aralarına gizlenmiş yeşil minarelerde bayrak gibi dalgalanan sana / bana benzer isimler
Sahlep toplardı dağlardan kekik kuruttuğu gecelerde tarçın ağaçlarına gülümser gecede hüznü izlerdi kader, denizden alıp karaya attıysa bir bildiği vardı elbet. alayının kuyru..
ey mavi gökyüzünün pusu / özgür kuşların oğlu güne yoldaş bana eş mektupların bağrından çıkarken mi buruştu avuçlarında hanımeli kokmuyor serin bahçelerin ben Pîrâye! feverana ..
“ Yıkılan bir ağaçtan farkımız ne ”dedi İçimde bir ses bu sesin kederi bir cam gibi kesiyor yüreğimi dokuz Temmuz saat beş otuz beş bu sabahta yine sabah oldu kuzeyde güneyde <..
sessiz..ada..esra kaya(Şiir düştü)1971 Sivas doğumlu üç çiçeğin annesiyim...Sağı, solu iki kolum far..