Arka bahçem mezarlık benim. Öyle şehirden epey uzakta bir dikili taş değil benim ölülerim. Çocuklarımın oynadığı, eşimin ağaçlarını budayıp çimlerini biçtiği, yazın sabahtan akşama dek yiyip içtiğim..
Bir babanın kızına gurur dolu bakışına tanıklığın sivrilttiği kamburumla gözümü ayırmadan bakıyorum ekrana. Keşke benim babam da bir kez olsun baksaydı bana böyle. En çok dişlerini sıkıp baktı.“Kı..
Sadece siyahı kullanarak her şeyin resmini yapabilirim. Işık bu iki penceresi de apartman boşluğuna bakan demir ve beton kokan odalara şöyle bir dokunmaz bile. Akşam olduğunda karşı evde bütün gün acı..
Uzak.. Yanmış bir tütsünün küllerinde çağrışan eski bir sevgili kokusu.. Yalnız uyanılan sabahlarda hala kapalı tutulan gözlerin duvarlarında titreşen ve aslında hiç de o kadar olmayan mutlu anların s..
Yazdıklarımın yarısı kadar yaşayabilmek. O kadar da iyi yazmam halbu ki değil ki yaşamak sanat olsun..