İçime bir ateş böceği düştü Her kanat çırpışında yakıyor beni Hiç durmuyor ki Pişşttt ateş böceğim bırak suskun gevezeliği İstediğim sadece Yakmadan ısıt beni<..
Sanki rüzgarda kalmış gibi Kirpiklerinin kenarına gelmiş yerleşmiş Döküldü dökülecek Önce bulutlar geçiyor Ve ilk damla düşüveriyor yüzüne Sonra Sonrası sulu sepken, sağanaklar, ..
Kaşlar bir ucundan öbür ucuna, sanki kalemle çizilmiş, yay gibi. Ama sahte yay. Gözler en güzelinden renkli, ama lens. Burun en hokkalısından, ucu havalarda, ama sahte hokka. Dudaklar dolgu..
Öyle söyleyemem ki ulu orta Çok zorda kalırsam Dolup dolup taşarsam, taşıyamazsam Tutamazsam kendimi İşte o zaman, içimden avaz avaz haykırsam da Sessizce dökülür dudakl..
Tende ipek dokunuşu gibi iç gıcıklayıcı Omuzda bir öpücüğün ürpertisi Saçlarda rüzgar esintisinin kıpırdanışları Boyunda dolaşan sıcak parmakların dokunuşları Avuçlarda kırmızı ka..
Üşüyorum bugün. Ama sadece Ankara'nın keskin soğuğu değil beni üşüten. Biraz meteorolojiden olsa da çoğu kendimden. Sanırım ruh üşümesine yakalandım. Isatamıyorum ne ben bizzat kendimi ne de diğerleri..
Gittiğim her yere seni de götürdüm. Senden izler bıraktım geçtiğim yerlere. Bir köşe başında.. Bir yaz günü öğle sıcağında sokaklarda.. Akşam üzeri güneş batarken limanlarda.. Tele..
Saçmalıklar içinde yüzüyorum. Her kulaçta kollarımdan tutuyorlar. Kaçıp, geride bıraksam bacaklarımdan çekiyorlar. Uzun, yapışık, kopmaz yosunlar sarmış sanki vücudumu, sımsıkı bırakmıyorlar. Nefe..
Hep bir şeyleri bekleriz. O son nokta gelene kadar beklentiler hiçbir zaman bitmez. Kendini bilmeye tanımaya başladığın andan itibaren beklentilerde başlar. Çocukken büyümeyi beklersin biran önce..
Rüzgar esiyor, ben esiyordum Sonra bulutlar gelip Yağmurları bıraktılar avuçlarıma Fısıldadılar kulağıma Sen ağlama, biz yağarız Yaralarına Yağmurlar yağıyor, ben yağı..
Yaş olarak 35 dolaylarında, bir arkeoloğum. Çoğu zaman eksileri artılarından fazla da olsa mesleğ..