Yürek sızısı bu, ama ne yazık ki gerçek... Çok yakın bir zamanda, İstanbul'da görülen bir dava sırasındaki diyalog. Masum, çıkarıldığı mahkeme sırasında, yanında pedagog oldu..
Öğrenmenin yaşı yokmuş, yaşadıkça başka başka şeyler öğrenmek mümkünmüş, ama gönül ister ki öğrendiğim her şey yeni ufuklar açsın, ışıldasın belleğimde. Gerçi öğrenmenin iyisi kötüsü olmaz, her bil..
Sema Hanı'mın yürek yakan acı kaybını yeni öğrendim, elim dilim varmadı taziyeye. Dua ediyorum Allah'a... Rabbim bizim sabırlarımızı, dayanma gücümüzü alsın, arkadaşımıza versin. Güzel çocu..
İki bin on birin Haziranın da en sıcak günlerden biriydi. Sıradan bir gündü aslında, sıradan bir perşembe... Diğer günlerden pek de farklı uyanmamıştı güne. Ta ki yine sıradan ve alışılagelmiş bi..
Küçük kadınlar... Her şeyi kurtarmaya çalışan küçük kadınlardık biz. Arada kalmışlığın verdiği ağırlığı nice zaman sonra farketmiş küçük yaşta evlenmiş, anne olmuş,..
Hani derler ya arafta kalmak, sorumluklar yüklenerek ve de çok fazla şeyler beklenerek, herşeye, heryere yetiş(tiril)meye çalışan, sıkıntılı bir dönemin, bir neslin bireyleriz biz. Arafta kalanları..
Bazı günler olur ya hani, sıkıntıdan patlayıp, saçını başını yolup, tırnaklarını çekesin gelir. İşte tam da o günlerden birini yaşamaktayım ben. Ne çayın tadı var bugün, ne kahvenin. ..
Hikayesi olmalı insanın... Sarıp sarmalayıp öpüp okşadığı, koklayıp iliklerine kadar hissettiği can parçalarına, belki soğuk kış gecelerinde bir sobanın yanı başında, belki yaz gecelerinin ..
Burada birşeyler oluyor!!! Ve insanlar insanlık adına suç işliyor. Tüm insanlar insanlık tarihine hesap verecekler... Nerede ve ne zaman bilinmez... Kime ve nasıl bi..
Şehirleri insanlara benzetirim ben. Yaşayan yaşadığı yere mi benzer zamanla, yoksa yaşadığı yeri mi kendine benzetir insan bilmem ama, hep örtüşür bende bu ikili. Şişeyle kapak, kil..
Yaşamayı seven, yaşamı dürüst ve içten yaşayan, evi, eşi ve iki yavrusunun annesi... ..