Parmaklarım klavye üzerinde yine ne yazacağını nasıl yazacağını bilmeden ama. Yarısı toplanmış balıkçı ağında toplanan balıkları yazmak istedim. Yazmak istedim onları. Hani o kadar..
Ekmek fırınının kapısını açtığımda içeri girmek için kürekçi nar gibi kızarmış ekmekleri taş fırından çıkarmaya uğraşıyordu.Dışarısı yağmurlu ve serince tam bir güz havası. Açıldığında fırının..
Bir park köşesinde, Bir bankanın yaptırdığı oturma sırasında, Bir ağaç altında Bir başına ben. Mahsun, üzgün ve çaresiz. Konuverdi apansız, kırşmakta olan ellerimin üz..
Bir berduş gördüm, serhoş. Sordum ki “ içtin mi aşk badesini”? Dedi, “ hamd olsun ki ondandır serhoşluğum” Sordum ki, “ nereden buldun bu badeyi”? Dedi ki, “ Tabduk’tan aldım ..
Bir meczup tanıdım, kırkımdan sonra. Pahalı urbaları ile günlük yaşamın içinde dolaşıp durur. Bakar çevresindekiler ve derler ki “ne kadar ciddi, oturaklı bir adam”. Hani bazı zamanlarda çılgınlıkla..
Günde bir adet dedi önce; Bir adet sakinleştirir belki bu yüreği. Çırpınırdı arada bir deli gibi Deli gibi çırpınırdı, damarları patlatıp atmak için dışarıya tüm hayat sıvısını...
Hep bu zamanlarda aldım kağıdı kalemi elime ve hep bu zamanlarda mahsun oldum. Titredi içim hep bu zamanlarda. Benim ben olduğum zamanlar aslında bu zamanlar. Herkesin bildiğinin ..
Bir birlerine birleştirdim gökyüzündeki yıldızları, bulmacalardaki noktaları birleştirerek gizlenmiş olan nesneyi bulmak istercesine. İstedim ki önce en parlağından bağlayayım sonra daha az parlayanı..
Yüreğim kanıyor dostlar, Bu gün yüreğim kanıyor , oluk oluk.. Omuzuma konan kırlangıçı aldım avuçlarıma Yüreğimin sırça köşküne koydum. Çok öncelerdeydi aslında kırlangıç ile..
Çürümeye terkedilmiş köhne bir kadırganın dalgalar vuruyordu acımasızca böğrüne. Atlatmıştı o güne kadar bütün dalgarın tehlikesini. Lakin çok acımasızcaydı bu seferkiler. Ya önceki dalgalardan miras ..
1967 Yakacık doğumluyum. H.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde 2 yıl öğrenimden sonra İ.Ü. Arkeoloji ve San..