Öyle bildik, öyle tanıdık geldin ki, bana;iki dostun yıllar sonra karşılaşması gibiydi, senle rastlaşmamız...İki tebesüm, iki çift göz, birbirine uzak iki kent; oysa, aynı kapte düze..
Kelimelerim; Gönlüm kadar, darmadağın... Kırılmaktan yoruldum... İnsanların riyasından daraldım... Benliğimi; içime hapsettim... Kendimi; kelimelere sakladım... Rüzgarı..
Ne çok şey, temenni ettim; ömrüm için... Bütün yarınlar, mahzun bugün oldu... Bugünler; hüzünlü dün'lere dönüştü.. Dün olmuş günlerim; yarın olan, bugünlerim; Eskiyen, ömrüme ..
Her solukta, hayata bir tebessüm savurun; yorgunluğunuza inat... ne çabuk yorulur hale geldik...? Kim bilir; belki de koşuşturmacalar arttıkça, hayat yorgunluklarımızı ağırlaşt..
Düşlerimde, sevdiğim şehirdi; İstanbul... Sevdiğimle, yaşamayı düşlediğim şehirdi;İstanbul... Düşlerden düşen gerçek; yaşadığım, düşlediğim şehri İstanbul, bu değil... Düşlediğ..
O, büyük göğün altında ki, O, kocaman geniş ovada, O, küçük ağaç olmayı; O, kadar çok isterdim ki; Şu, an da... Hülya AŞKAROĞLU..
Zaman, zaman nerden nasıl bir etkiyle bilinmez... Takılır bir şarkı dilimize... Hem söyleriz, söylerken de söyleniriz... Aşağıya sözlerini yazdığım şarkı son iki haftadır, dil..
Bir düş düşlüyorum; Hayatın renkleri, gökkuşağı olmuş yüzümde... Yaşadığım acıların izi yer etmiş yüreğimde... Sızısı yılların; ta içimde... Ömrüm, hercai bir menekşe... Ren..
yalnızım, bir rıhtım kadar... yalnızım, bir deniz gibi haybetli ve sessiz... yalnızım, koca bir dağ gibi tek başıma kimsesiz... yalnızım, yalnızlık kadar derin ve uzağım her bir yan..
Zaman/sızım...An/sızın, başlayan fırtına, Dışarda yağan yağmur gibi; zaman/sızım...Dedim ya; zaman/sızım...Ölüm gibi; bir/an'a sığan...Acısı, zamanla çoğalan...
Akdenizliyim, gazeteciyim, aceleciyim, kelimelerin kızıyım... İstanbul'un tepesi yedi, yedisi kalaba..