Ulus ustalarına. Bir düşe dalar gibi… Uzam ekseninde zaman tünelime… // Postyürek yurduma gelsen!.. Denk düşer elifin elifime // Kamaşır oylumum, çimlenir sözcükler… İlahi efekti //
‘Biraz dikeni olmazsa, aşk gülünün kokusunu alamazsın.’ Kitaptan. ‘Çıktığı andan itibaren en hızlı satan kitap’ olduğu söylenen aşkın gül kurusu ‘Masumiyet Müzesi, ’ Nobel alma adına halkıy..
Ey benim kalp kabuğumu çatlatan sevgili Saçlarımızı dağıtırken aynı rüzgarlar Sen Binboğa’ların ardında olsan Kısrağını kaybeden bir Türkmen atı olur Deli taylar gibi arardım körkü..
‘Yapacak işin yoksa git biraz seviş!’ Kitaptan ‘Kırmızı Koku, ’ bir vakitler ırgat ve amele cenneti olan Adana’nın yoksul halkına, ‘Siz çıkarlarınızı bir bilseniz, dünya hiç böyle döner mi?’ di..
Düşüngü örümceği, siyaset!.. Bilimsel donanımlı dua singiniyle çatıldı evren… Ruh/toprak Yarıldıkça uyaklı dize gibi gelen Nebi Bulutu’yla ıslandı adem… Her bulutu bir semavi iklim..
Derneğini kur!.. İçten sarmalar delikanı!.. Ölmezse ölmezi, özürlü… Düşe kalka, kalka düşe bir yaşam… Süklüm büklüm ömür, bir yalnızlık öyküsü Yangal yangal bakar yalın yüz ..
Kendi yerbeziydi milli görüş tezgâhında öğrenci düşüyle dokuduğu Cürlü cübürlüydü suyu, bulanıktı aynası!.. Kayar sandı ekseni!.. Dingin suyu kıra kıra, bulana bulandıra, ayrışa ayrıştıra..
Şiirlik yüzü, yüreğe düş düşüren hayatbalı Çetleşen mor güngülü gülüşlü afeti devran!.. Dikeni bıçkın gülün her katmeri bir çığlık Ilgın ruhu çözülmüş… Sevdasının gözleri yakamozlu..
Aşkın diyalektiğine sahiplendi bahar gülüşlü! Facebook, gül kanatan ruhlar oylumu!... Bilsen Severdin bülbül ezgili imgelemi...! Silsen şiirlik artığı şairin adını! Sökebilir misi..
Bizim Kadınlarımız!.. Çocukluğumda, ‘Anasının Ali’si İstanbul’un başvalisi’ diyen anneme… Albenili kuğu boyna takılmış çarmıhta İsa’yı görse, sufi kadın Yüreğine mıhlanır!.. Du..
Ali Akdemir, Adana tarihinin en büyük sel felaketini yaşadığı 21. 02. 1948 tarihinde doğdu. Edebi..