BÖLÜM 3 Anlatılanlara göre; düzenin sahibi Tifah’ın saplantılı duyguları vardı. Herşeyden önce yaşama karşı ölçülemeyen bir bağlılığı vardı. Yanlış anlaşılmasın hayata neşe ile ba..
BÖLÜM 2 Kapsülün içinde saydam bir halde idim. Lajen gibi. Saydam derken sizlere birazda İcnah’tan bahsetmeliyim. Ki anlatsam da gözünüzde nasıl bir şey oluşacağını bi..
Yazı - Neden - Siz bu yazıyı okurken ben henüz doğmamış olacağım. Bu metinleri size nasıl ulaştırdığımı sorgulamayın. Ya da dilerseniz sorgulamaya başlayın, tıpkı anti..
Henüz kapıdaki gen kontrolünden geçip, yaşını kabul ettirmişti ki; kolundaki telefonun titrediğini fark etti.gürültüden uzaklaşmak için dışarı çıkmış olsa da; gece 02 de Üst Taksim zaten uyumazdı. İç..
Büyük bardakları seviyordu. Çok mermili silahlara benziyorlardı çünkü. “heves kursakta kalmaz, doyana kadar boğazından geçirirsin; veya bir başkasının boğazından” diyordu. Yürüdüğü sekiz saat sonunda..
Karanlık İstanbul akşamlarından biriydi ve yıldızlara bakıyor olmak; soğuk mart günlerinde yapılabilecek en delice davranıştı. Tabi hasta olmak istenmiyorsa. Batıl inançlıları yoktu; ki inancının olma..
Ne zaman çayının ilk bardağını içecek olsa; telefonu mutlaka çalardı. Birçok defa test dahi etmişti. Bunca yıl onun her bardağını takip edecek saplantılı bir kişi olamazdı. Tanrı’da cevapsız arama yap..
Bir düş görmüştüm dün gece. Herkesin gördüklerinden değil yaşadıklarımdan biriydi sanki. Acaba gerçek mi yoksa rüya mı diye içerisinde yaşamımı sorduklarımdan. Cevabını ararken kendisi içerisinde, ge..
Merdivenlerden çıkarken onu ilk defa gördüğümü hatırlıyorum. Beyaz teninin içerisine hapsedilmiş kapkara gözleri içinden ayrılıp; gözlerimin derinliklerinde yol aldığını hissedebiliyordum. Zamanın içi..
Buz gibi su ile dolu bardağı dudaklarına doğru götürürken, perdenin pencereyi tam olarak kapayamadığını fark etmişti gözüne vuran keskin güneşten. yeni uyanmış, yeni ovuşturulmuş mavi gözlerinin, k..
İlköğretimimi İstanbul'un üç farklı semtinde tamamladım. Ardından ticaret meslek lisesi, moda- ta..