“Konuşamıyorum kimseyle. Konuşma hakkımı elimden aldılar. Uyuyamıyorum geceleri, pembe rüyalarımı çaldılar… Onlar…” Sekiz yıl önce öldüm ben. Yeniden yaşama hakkım varmış gibi bede..
Merhaba Sayın Okur, Sözü hiç uzatmadan direkt konuya girmek istiyorum. Şimdi aşağıda anlatacağım olay, bizzat gece yarısı şahit olduğum ve hala etkisinden kurtulamadığım bir konudur k..
Sen, Kristalin ardından kırılan ışığa bakar gibi Baktığında bana Renkler gördüğünü sanıyorsun Yeşil-mavi-sarı-kırmızı-mor Oysa ben, Görünenin aksinea..
Biz biliyorduk aslında... On yıl kadar önce. Kendi aramızda evlerde toplanıp konuşuyorduk. Meydanlarda bağıracak cesaretimiz olmadığından mıydı acaba duvarlar arasında konuşmamız? Şimdi düşünüyorum..
Ev deyince gülümsüyorum. Ev dediğin bol ışıklı olmalı. Ahşap seviyorum ben. Bir de çatı katı. Deniz gören. Hele bir de mevsimlerden baharsa değme keyfime... Merdiven altını ve hemen yanındaki du..
Son sürat hızla koşuyorum. Nereye? İşin aslı nereye olduğu belli değil. Biri beni önce bir güzel icat etmiş, sonra programı yüklemiş ve “başlat” butonuna basmış. Pek bir güzel çalışıyorum. Ortaçgil'i..
(Uykusuzluk Semptomlarının Yarattığı Bilinç Hali...) sabaha karşı 04.30 suları... kısa devre uyku... sessizlik.. bir yerlerden kulağa çalınan horultu sesleri pencere açık... k..
Kırbaç / Yara / Sızı / Damla / Başla / Vur! Hadi vur! Acıma! Acımasına izin verme! Acımayacağını düşün! Davran tüm gücünle, asıl iplere! Boynundan geçir ipi yavaşça. K..
Ayağımı hiç durmamacasına sallayıp duruyorum. Gözüm sürekli saatte. Oysa hastayım, oysa bitmişim, oysa yorgunum. Nefes alacak gücüm yokken üstüne bir de sigara içme gafletinde bulunmuyor muyum? Deli..
Duyarsızlıkların had safhaya çıktığı ortamların yapaylığında, kimden ne bekleyebilirsin? Herkes kendini tekrarlayıp duruyor işte. İçimin boşluklarını doldurma yahut yalnızlığımı örseleme telaşında de..
Oyun yazarı. Son oyunu "Yedi Peçeli" Devlet Tiyatroları tarafından incelenmekte. Diğer bütün yazı..