-Hoş geldin. -Hoş bulduk da, ben sana kızgınım. -Neden? -Dört gün önce buraya geldim, sana seslendim, fakat cevap alamadım. Bir saat kadar bekledim gelirsin diye.-Bunda benim su..
-Geldin mi? Ne oldu? Yüzün oldukça asık. -Sorma, işimi kaybettim. Doğrusu işimden kovuldum. Zamanımın çoğunu hastanede geçirmem, işe yorgun ve uykusuz gelmem verimimi düşürdü, hatta çalıştığım..
-Bugünün Türkiye’sinde diğer konularda olduğu gibi roman anlayışında da hatalı bir tutum içine girildiği bir gerçektir. Her önüne gelen yazarlığa soyunuyor ve sözde Türk toplumunun yaşantısını yansıta..
-Merhaba, ben geldim. Hava henüz kararmadı, ama bekleyemedim. Sana anlatacaklarım var. Haydi, çık ortaya da konuşalım! Kambur, sana sesleniyorum gel artık! Tek başıma bu korkunç mağarada bulunmakt..
Maviş, yeni sahibinin yedeğinde oldukça uzun bir yolu kat ettiği halde yine de hayatından memnun görünüyordu. Çünkü bu yolculuk sayesinde, hem birçok yeri görmüş oluyor, hem de şimdiye kadar hiç ta..
-Değildi. Daha önce de aynı şeyleri birkaç kere düşünmüştüm. -Sonra ne yaptın? -Kalktım yatağıma gittim, ama o gece bir sağa bir sola dönmekten sabaha kadar gözümü bile kırpmadım. Karım da ..
Gülcan, konuşulanları pek iyi duyamıyordu, onun için oradakilere biraz daha yaklaştı. Konuşmalar yer yer karışıyor, anlamsız gürültülere dönüşüyorlardı. Her kafadan ayrı bir görüş ve yorum çıkıyord..
-Hoş geldin evlât, otur oraya! -Nereye oturayım, bu mağaranın içinde oturacak yer mi var sanki? -Galiba, yanındaki iskemleyi göremedin! -Bu mu, bu da nesi?... -İskemle. Ee ne yaparsın..
Uzun yıllar çeşitli sitelerde Oruç Yıldırım adı ile yazı yazdım. Dört tane romanım ve çokca da de..