az kaldı geliyorum kurtulup bu şehrin loş ışıklarından, mini etekli, sarışın sokaklarından koşa koşa size, geliyorum sanmayın ki, ezecekler beni sanmayın ki..
I. eşdeğerdi kısacık bir çizgiyle upuzun bir ömür II. durmadan anlatıyordu yaşanan yılları, kısa çizgi III. ..
bağlayıp gözlerini bir küfür ağırlığına bırakıp gittin, “Kaplumbağa Terbiyecisi’ne” mum alevlerini. baktıkça bakıyor, bakıyor… yanıyordum… yangın büyüyor, ben..
dur! basma oraya az önce kırıldı yüreğim, batmasın ‘sev’ ler ayağına ..
o kadar uzağız ki... ne kısa çizgi birleştirir ne de eğik çizgi, senle beni tükettik virgülleri acımadan, nokta koymanın zamanı şimdi. ..
dağların ardındaki o resmin duruyor hâlâ ayın sol yanında tutamam gözlerimi tutamam bakışlarım bir eşkıya gibi ben kaçsam da durmadan keserler ayın önünü daraldı ..
sokaklarında ayak izleri dolu, köhne evlerin apartmanlara yaslandığı, ve çocukların her şeye rağmen ip atlayıp körebe oynadığı bir kentin arka bahçesinde tanıdım seni,
Serçe adımlarıyla girdi karla kaplı yüreğime karları eşeledi, eşeledi... takıldı, gagasına sevgi. 2002 ..
anlık bir es verince hayata tez olarak geçti tıp kitaplarına 2007 ..
keşfedilmeyi bekleyen bir ada yalnızlığı yaşıyorum varsın kimseler sormasın ben sensizliği su diye içiyorum kimseler bilmesin, varsın sensizliği, onlardan bile sakın..
İzmir doğumluyum. Uzun düşünceler, kısa şiirler hayatımın büyük bir bölümünü kaplar. Öyle gökkuşa..