"En büyük acılar dilsizdir." derler ya hani; yalan... Oysa en güzel bir anne tarif eder evladına duyduğu hasreti.. 112.. Acil sağlık hizmetleri.. Ya da halk dilinde ..
İsterdim ki gamsız olabileyim bir günlüğüne... Bırakayım işi gücü, geleceği, hatta başkalarını düşünmeyi... Diyorum ki becerebilsem mesela bencil olmayı bir kereliğine.. So..
İlk sayfalarında çok sıkıldığın kitaplar gibidir bazı insanlar. Başta hiç sevemezsin. Ve 3 seçeneğin vardır; -Ya baştan bir kenara atıp vazgeçeceksin, -Ya sıkıla sıkıla okuyacaksın,..
Seni sevmekten vazgeçmeyen birileri varsa eğer korkma incinmekten.. Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde; öper ve geçer.. Ne kadar acın olursa olsun, bazen bir sevdiğinin gülümsemesiyle..
Uzakdoğu`da bir Budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısı..
Bir başlasam gerisi gelecek biliyorum. Ama lafı nasıl toparlasam da anlatsam bilemiyorum. Bir sürü gencecik fidan toprağa gömülüyor da farkında değiliz. Ölenlere "kimlerdenmiş" diye..
Değersiz hissetmeli belki de bazen insan... Hissetmeli ki anlamalı şu koskoca dünyada bir toz tanesi olduğunu... Muhtaç olduğunu, yalnız Rabbine sığınabileceğini... O değil ..
Aslında söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Ama hayatımın önemli bir kısmını kaplayan kitaplar hakkında yazmak istedim bugün. Evet okuma yazmayı öğrendiğim günden beri kesintisiz okumaya çalışıyor..
Kelimeler biriktirdim. Okuduğum her kitaptan bir ton cümle. Ne işine yaradı deme, en azından tek dertli ben değilmişim onu öğrendim. Tek boğulan, şikayetçi olan, eylemsizliğine kıza..
Kelimeler darmadağın.. Aslında sadece kelimeler de değil hani, ben de onlardan farksızım... Bu ara etrafımı izliyorum da gördüklerim karşısında hayrete düşüyorum. Ve o klasik cümley..
1992 yılında Giresun'da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Giresun'da tamamladım. Sağlık meslek lises..