aşkın düşüne dokunmuştu ellerimiz biz bir hikâyenin içinden bakan adamla kadındık sadece ateşti dudaklarımızın öpemediği düş bir elmas keskisi onlar oynadılar rolleri ..
bir beyaz kuşun kanatlarına asılıp alıp başımı gitsem / bilinmeyen diyarlara önümde, uçsuz bucaksız yeşil vadi uçurtmam gökkuşağından salıncağım olsa, binbir çiçek dalından ahh..
bir deli rüzgârdı, geçip gitti öyle sevgi, senin gözlerinden dökülen vahaydı çölüme zamandan yoksun gecelerimizde ay ışığını alıp ellerimize kayıp masallarımızı bulup ışığa gömm..
sert topuk sesleri yitiyor derinde ayan beyan ortada, kapanıyor perde kifâyetsiz zamanda, sessiz çığlığı sürmede / hâlâ anlamıyorlar, anlamıyorlar eller kalkıyor, eller iniyor..
sen ki hüzünler toplamı sevinçleri nasıl hesaplayacaksın yavaşça salınan suya ellerin değmez, bir damlan bulaşmazsa nasıl çoğaltacaksın bu cılız nefesinle körük ..
üç taş oyunu yaşam elinde tuttuğun birini, senin sayarken yerdekini alamadığın ikiyle giden elindeki geceyle demler aydınlığını durur, uzun uzun yollara acemi bir ge..
hançerden eller /di kalbimin ayasını kanırtan sözler giden ayaklarımdı / sersefil öyle son söz var saklıda kalan, diyen kalbim arkada çırpınmakta bir akşam düşmüşken ..
topla bir denizi getir bana hasretim maviliğe isterse maviliğinde boğulmak usul usul, bir su aksın içimden /berrak yıkasın/ yaralarıma derman doğurgan bir aydınlığı olsun ..
unuttum düş rengimi hayâlde zaten siyaha boyanmıştı gerçeği gördüğünde beyazda büyüttüm öfkemi gözbebeğimde karayı atmak için bu son hamle ya şah ya şah su..
gecenin ellerinde bir ak güvercin bekler durur, kurtulmak için gecenin karası bulaşmış tenine esâret böyle midir hep bir bilinmeyene gece bekler uzun uzun sonu ne zama..
Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı, deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....