Elime geçirdiğim gazeteyi, yelpaze niyetine yüzüme yüzüme savururken balkonda hava alacak bir yer arıyorum. - Kepenkler inik yine anneanne? -Sırtıma yel vurdu da. Dur, şu arkandakin..
Yana yana ateş böceklerine mi dönmeliydik, fark edilebilmek için?... ..
Ne güzeldiniz oysa siz, ne şirin, ne tatlı, biriciktiniz. Elleriniz sevimli kuşlar gibi pırpır kalem tutar, uçurtma tutar, şeker aşırırdı Sabırsızdınız, bekleyemezdiniz kokusu mutfa..
Tram ta ta ta tam tram ta ta tam….Sesler , sözler, yankılar, gürültüler, görüntüler karmaşık yığınlar halinde basıyorlar, bastırıyorlar, yoruyorlar. En başta televizyonu, sonra pencereleri ..
Sınırlarını haddinden fazla aşmış arsız bir egonun zavallı beyin hücrelerine nüfuz etmesiyle, her canlıyı kendi zavallılığınla bir tutup ele geçirmeye yeltenen garip mevcudiyet. Karşında el..
Tüm seslere kapamışız kulaklarımızı, sadece kendi sesimiz çıksın istemekteyiz. En çok ben, benim, sesim, sözlerim yankılansın gerisi ardımda vokal yapsın. Ben, ben, ben.... En muhte..
Ilık esinti, kuş sesi, çın çın çıngırak, ekmek kokusu... Balkonun diğer ucunda nefesini duymaktayım. Derin derin uyuyorsun. Gözlerimi açmadan ılık havayı içime çekerek dinliyorum nefesini, kuşların..
Apartmanın kapısı gülle gibi olmuş, tüm gücümle ve bedenimle dayanıp itmek zorunda kalıyorum çıkarken. Kapı "burdan çıkış yok" der gibi. Kaldırım taşında buraların demirbaş kedisi uza..
Çocukken en çok gökyüzünü merak ederdim. Sürekli sorular sorardım, o kadar bıktırırdım ki, "çok faz..