Yalnız insan merdivendir...Hiç bir yere ulaşmayan...Sürülür yabancı diye...Dayandığı kapılardan...Yalnız insan deli rüzgar Ne zevk alır ne haz verir...Dokunduğu küldür uçar..
Sevgili dostlarım...Yine işten geldim.. Yine çok yorgunum ama yine de bilgisayarımın başına oturdum ve gün boyu aklımdan gelip geçenleri ziyadesiylede kararsızlıklarımı yazmaya başladım gecenin şu..
Ben de anlatmak istiyorum ;Galiba hazır hissediyorum artık benim için son derece derin , acı, karışık olan duygularımı yazmaya...Yazı konusu bu kez "babam" olacak...Yıllarca önce 2002 yı..
"Hep aynı hikaye gönlüm düşünce aşka... Hep aynı her şey aynı .... Yanlız kişiler başka... Hep aynı heyecan , aynı çocuksu telaş... Hep aynı her şey aynı sanki birbirine eş.... Geçer geçer.. neler nel..
Hasta olmak sanırım daha bir duyarlı kılıyor insanı, Duyarlı ve duygusal... Odamdayım bu kez yorgunluktan ziyade vücudumun bitkinliğini gidermeye çalışırken kulağım TRT 4 de çalan klasik saz ..
Sevgili dostlar , Bu satırlara bu şekilde başlamak benim için gün geçtikçe daha kolay daha anlamlı oluyor.. Nedeni ise basit yazılarıma gelen samimi içten yorumlarınız. Öncelikle bunun için satır..
Ya çok yanlızız ya da kaybettik umudumuzu iyiden iyiye!!Yanlızlığımızı yamamaya çalışıyoruz hiç tanımadığımız insanlarla chatleşirken ve yelken açmaya çalışıyoruz düşlerimizdeki uzak aşklara!!
Geride kalanları düşündüm. Ve düşünürken fark ettim ki en çok düşünülen en çok kırdığınızmış. Her aşk beraberinde yeni umutları ve bir o kadar da kırgınlıkları getiriyor. Yüreğinizin parçalara ayrıldı..
Dün hatırladım yine geçmişimi..Acılarımı...hüzünlerimi ve en çok da kaybettiklerimi...Başlangıçta kaç kişiydik? ya şimdi?? Fotograf karelerinde gördüğüm canım kişiler bir bir azalmakta.Dol..
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü mezunuyum . Maalesef bir tak..