Günlerden 4 Haziran 2011. Yine bir cumartesi. Sevmiyorum cumartesi ve pazarları ben. Hafta içi hiç değilse okula gidiyor ve unutmaya çalışıyorum herşeyi. Derslerime veriyorum kendimi. Bu sabah erke..
Rüyamda gördüm seni, bomboş bir evin tahtaları eskimiş salonunda, beyaza boyalı tahta penceresinin boyaları yer yer soyulmuştu. Eski püskü pencerenin altındaki bir köşede ayaklarını toplamış bir şe..
Sen ve özlemek; Senin kitaplığında aynı raflarda duramayacak iki kitapken, benim kalbimin odacıklarında bile aynı yerde duruyorlar. Her bir deniz dalgası, her bir yağmur kokusu seni bana ge..
Uzaklardan bana seslendiğini duyar gibi oluyorum zaman zaman. Esen rüzgâr sesini bana kadar getiriyor ama bu sesin kendi hayalim olduğunu biliyor dönüp bakmıyorum o yöne. İçime işlese bile...
İlk gittiğindeydi, O isyan, O burukluk, O özlem, O Gözyaşı, Sen(sizlik) acısı, Yine gittin ya, Şimdi çocukluktan kalma bir şarkı dudaklarımda..
Saat 5 gibiydi eve geldiğimde. Gelip beni alacaktın. Bir gün önceden ne giyeceğimi çoktan planlamış ayakkabı seçiminde karar verememiştim. Hızlıca çıktım merdivenleri. Anahtarım çantamda her zaman ..
Yaz gelmiş buralara... Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır... Salıya çarşambaya Ankara'ya İStanbul'a da gelir nasılsa... Daha çok anlıyor insan, resimlerde gördükçe papatyalrı..
-Gel otur karşıma, hesaplaşacak konularımız var senle. Bunca zaman konuşmadıysam unuttum sanma. Korkak adımlar ve ürkek gözlerle ama bir o kadar uysal bir şekilde sorgusuz bir itiyatla çekt..
Dünyanın en büyük katiliyim bugün. Öyle bir silah taşıyorum ki elimde, kalemden keskin, baldırandan acı, silahtan daha sessiz. Ölmek ve seni öldürmek istiyor bugün düşüncelerim. Beynimin iç..
Ah bu keman yok mu? Delirtecek beni. Nerden başlasam, nasıl anlatsam. Bunca yıl geçen zamandan sonra Sinan'la karşılaşmamızın verdiği çoşkudan mı, kırgınlıklarımdan mı, hüznümden mi, mutluluklarımd..
Bir sonbahar mevsiminde sarı yaprakların yere düştüğü anda bir damla düştü anlıma. Biliyordum ki se..