Artık yazmam belki de… Ne kadar yazsam da ulaşamıyorum zaten sana. Belki de bir okuyup atıyorsun çöp kutusuna. Belki de hiç okumadan öylesine değersiz bir kâğıt gibi avuçlarında buruşturuyo..
Zamanı yakalayamazsınız. Gidenler gitmiştir. Zamanı geçmeye görsün, kuruyan yaprağı ne yaparsanız yapın yeşermez artık. Artık o canlı değildir. Nefes alıp veremez, h..
Kimi zaman uzakları düşünürsünüz. Mutlu olduğunuz anlar canlanır gözünüzde. Uzun dallarıyla koyu gölge yapan ağaç altlarında sırt üstü uzanıp öylesine yatmak gelir içinizden. ..
Yıldızları Denize Gömmeseydik Böyle Dışarıda hoyrat bir rüzgâr… Yapraklar dökülmüş… Şimdi ne kadar arasam bulamam gökteki yıldızları. Kimisi ayrılırken denize döküld..
Hayat ne kadar karmaşık değil mi? Birileri elleriyle, yürekleriyle acılarını ve sevinçlerini, hep güzel şeyler vermek için kanatırken, bu yolda durmadan çırpınırken birileri bunun kıymetini..
Gün ışığının solgun renkleri karşı yamaçlara yaslandığında, kapı önünde oturur, uzakları seyrederdim. Gün tutunmaya çalışır gibi ağaç dallarına düşer, ağır ağır kaybolur, yok olurdu. Her yer toprak..
Uzak kentlerde hiç tanımadığım ve yüzünü görmediğim ama duygularda buluştuğumuz birileriyle tanışmış ve dost olmuşum. Böylesi dostlukları seviyorum ben. Uzak kentlerde olan dostlarımın hayl..
Sen hep kalabalık mekanları severdin. Bense tenha ve kimsesiz sokakları. Sen etrafımızdaki insanları izler, bense ellerindeki sıcaklığı kapmaya çalışırdım. Senin mutluluğun ..
Günlerimizi öylesine hızlı yaşıyoruz ki, kendimize ayırdığımız zaman bile yok. Her gün başlı başına ayrı bir koşuşturma. Hafta sonları, ay başları, tatiller, izinler, ödemeler, faturalar… Düşünecek..
“Sakın beni bırakma” diye ağlamaklı bir sesle söyleniyordu genç kız. “Size güveniyorum, yalvarırım biraz daha kalayım.” Henüz tanışalı bir iki gün olmasına rağmen, iyi bir dost olmuştuk. Tı..
Yazılarında insanı derinden etkileyen yoğun bir duygusallık, hüzün, karamsarlık ve yalnızlık vard..