Bir öyküm yok benim, Mualla aslında ben sessizliğin perçeminde saklı donuk bir notayım. Müdavimi olduğum mevsim mi Mualla yoksa esiri olduğum nefsim mi? Kaybolmadan evvel söyleyecek..
‘’Ben buradayım sevgili okurum, sen neredesin?’’(Oğuz Atay) Teğet geçmem gereken bir cümle arayışındayım madem kendimle dalga geçmenin yansıması olan her özlemle doluyum ve yüreği..
Örtündüğü isi g/izleme ne olursun ve olmadığın kadar kendin ol, sevgili ilham perim. Gecenin katığısın varlığımın da diğer yarısı ve anlatmak istediklerim asla seninle sınırlı değil. ..
‘’Benim tereddütsüz bağlı olduğum şey sen değilsin, yazmak. Yazarken seni hiç düşünmüyorum. Aynı biçimde senin bağlı olduğun da ben değilim. Yazdıklarım. Çünkü seni seviyorum ve dostluğumuz sonsuzl..
Mevsimin göçünde saklı kuş sesleri belli ki yalnızlığın tebaası ve tabusu bir yıkım addedilse de yalnızlık mihrabın tasfiye ettiği düşleri dünde kalan günsüz bir hüzün gibi ardı arkasına edilirken ..
Bilinmezin yükünde semiren imla hataları var göğün çizelgesinde not tutan meleklerden yana emin olduğumuz bilumum güzellik ve umut gibi. Mevsimi muştulayan bir yanılgı saklı beyit..
Düşlerime giydirdiğim şık bir elbise bir o kadar sökük ruhumda saklı parçalardan ördüğüm kadarım ve bir örnek acılarım ne zamanki kalemi elime alıp da şiir diye düşsem yola. Renk veren nice..
Hangi düş’ün yerlisidir bu şiir? Sevdalanmaya namzet hangi yorgun yolun yolcusuyum, hafız ve diklendiğime bakma sen lakin içime ak yetmedi tepin şiirimin üstünde ve duman tüten yüreğime bir kova su..
Bir düş karesinde asılıyım: adam asmaca oynadığım günlerimden kalan bir öykü bu belki asla öykünmeyeceğimi sandığım günlerin iz düşümü ve işte kendimi asmaca oynuyorum en çok asamadığım kadar yorgu..
Portatif bir düşsün sen, sezilerimin aldatısında tutmayı unuttuğum bir yeminsin sen ve ıssızlığın tarhında köpüren iç sesim… Korunaklı değil artık dünyam ve yakın korumam sadece şiirler uza..
Yazmaya gönülden sevdalı, kendini her daim geliştirmeye çalışan, öğrenci ruhlu biriyim. Mesleğim ..