Kimse çağırmıyor beni, Yaramam hiçbir işe. İhtiyaç yok ki, Ne yapsınlar hem işsizi, Hem güçsüzü? Elimde kumandam, Bardağımda çayı..
Nedir bu kulların hâli? Kimi isyan eder, kimi şükür, Ararlar hep mutluluk ve huzur. Ne yapsalar faydasız, Her biri yine üzgün. Ah Ya Rabb..
Fetret mi yaşıyoruz? Kıyamet mi yakın yoksa? Sen göçtün ya, Kimi bıraktın, giden sevgilinin yerine? Kaçırmadık umarım, Kalkan, en son tre..
Küçücüktüm, çocuktum, Top oynadım, acıktım. Komşu bahçelerden, Meyveleri aşırdım. Nereden çıktı bu şimdi? Leylekleri yazacaktım. ..
Ne mavisi? Ne yeşili? Bildim bileli kendimi, Kara kuru bir kızdı bu rüya. ‘Hani rengârenk gözleri, Biraz da uzunca, Geçen hafta. Yok yok ha..
Çok mu acımasızım? Kimden öğrendim, olmayanı bende? Sen değil miydin giden, Çok dürüstsün diye? Ben hiç değişmedim, Ben, yine aynı ben.
Kimdir asıl hükümdar? Tabii ki ben. Kim bu evreni yöneten? Tabii ki ben. Ben kim miyim? Ne kadar da güzelsin. Anlamadın mı hâlâ?<..
Yanlışı mı yapsam doğru? Doğruyu mu yapsam yanlış? Sen şimdi cevap da istersin, Takılıp kaldın bu soruya. Bir bilene sor derim, Ne kadar ..
Taktım kuyruğuma, Hem dünyayı hem ukbâyı, Gezinirim, akşamdan sabaha. Yorulmam, acıkmam, hep yazarım. Bilmem ki yazan kalem, Tutan el kimindir?..
Şirin gecekondu evleri, Karadut, elması, vişnesi, eriği, Salıncak bağlı ağaçları. Güzeldi, eskiden, benim mahallem. Faytonlu ekmek arabası ile Ahmet Bakkal..
Şiiri, yazmayı seviyorum..hepsi bu kadar.. ..