Yağmurun suyunda demlemiştik; Plastik bardaklarda içerken rakıyı, Ne de olsa adettendir akşamcıların, Vazgeçemeyip her daim içtiği ara çayı... Koyun koyuna..
Gökten kayan iki yıldız, Dün gece düşümde yalnız… Arşın katından gelir avazımız, Şehr-i İstanbul’a yol, alın yazımız… Galata’nın burçlarında meşke dalmışız..
Keşke yalnızlığım kadar derin olabilseydin, Bütün dünyayı yüreğine gömerdim, Arada ben de kaynayıp giderdim... Keşke çektiğim acılar kadar beni sevebilseydin, ..
On ikiden vuruldun ey halkım, tam kalbinin ortasından, Nasıl bir ganimet öyle, genç bedenler uçuşur, zindanların ortasından, İzi kalmazmış işkencenin, ruhun azabı silinince elli ida..
Sarıdan bir elbise giymişti gecede, Hüzün vardı sanki, en içlerinde, Birşeyler uçuşurken hep boşlukta, Çaresizlik! yine tek çözüm sarhoşlukta... Kadın; boğ..
Barış için savaşıp ötekileştik, İlim arası bilim yedikçe zihnimiz bönleştik, Rus’u Alman’a, Arab’ı Amerikan’a körleştik… Ey gençlik! Taa ezelden savaşa karşıydık,..
Gümüş gecenin, kendi rüyasında Aydede' nin, Söndüreceğim okşaya okşaya kutlu balıkları, Ayaklarıma bulaşan ateşten suyu Kevser' in, Yıkasın, arınacağım, geçeceğim yolları.....
Aklına mı küstün de, bedeninden vazgeçtin? Aynı zamanda daha kaç kişi edeceksin? Bırak çok şey olmayı, sade ve sıradanı isteyeceksin, Sanki kalp damarlarını hepten gölge tık..
Dört koyun bir aslan yuvarlak bir masanın etrafında dönüyordu. Kimi elma, kimi armut, kimisi de üzüm olmuş çatal kaşık yeniyordu. Tüm dünyayı hatta alemleri oturdukları açık denizde..
Geçmiş ile gelecek arasında en kısa an; Üzüntüden endişeye uzanan, Tatlı bir huzurdur,bugünkü zaman. Boşver! şimdi gölgeyi güneş yesin, Yeter ki, huzurun şekerlemesi..
Ayça Marangoz Coşar, Üniversite, Akademi istanbul, Gazeteci Abbas COŞAR , Mektebi Mülkiye, Ye..