Mangalın üzerine monte edilmiş bacadan çıkan dumanlar savrulup alabora oluyor ahşap piknik masalarının üzerinden “Sapanca Gölüne” doğru. Elindeki yelpazeyle kömür ateşini harlamaya çalışıyor de..
Sabahın serinine doğan güneşin şavkı daha “Kaban Dağının” tepesine yeni düşmeye başlamıştı. İki dağın arasındaki vadinin yamacına düşen tarlada çift sürüyordu Nevzat. Keven çiçeklerinin tutrak koku..
Bakmayın kovalı emaye sobanın ve duvarda elektrik prizi ve düğmesinin olduğuna. O yıllarda beyaz boyası da yoktu. Üstü kapalı dış salondan iç salona açılan kapıdan hemen sonra sol tarafta el ..
Yaşım henüz yedi falandı. Daha hiç arabaya binmemiştim. Şose yoldan günde birkaç kez geçen arabaları toz duman içinde birkaç kez uzaktan görüyordum. “Kara Memmet’in” bir Cipi vardı kö..
DOSTLUK MU? AL SANA ELMAS GİBİ “Bu gün hissettiğinde; ortasından dostluk şırası akan bir yaşanmışlığın öyküsünü anlatacağım size.” Yıl 1981 Buz gibi soğuk bir kış mevsiminin “Şu..
Haydi işçi kardeş! Kur mütevazı ramazan sofrasını Üzerinde barış olsun, Kardeşlik olsun, emeğin olsun, Bir de alın terin… “Bu gün 1 Mayıs Senin Bayramın…” Kardeş..
Salgın öncesi, salgın sonrası neler yaşandı. Daha çok değil üç ay öncesiydi. İnsanlar zamanla yarışırcasına, acımasızca, hunharca yaşıyorlardı hayatı. Kimi işinin daha da ileriye taşınması için..
Hayatın İz Düşümü… Siyah beyaz renkleriyle mevsimin hasadı yapılıyordu sessizce. Çocukluğuma sinmiş resimlerden başka mirasım yoktu. Maziyi düşünürken içim kanıyordu. Geleceğin renkleri çalınm..
ÖMRÜMDEN ÇALAN YILLAR Yıl 1989 Aralık ayının yirmi dokuzu. Soğuk bir kış mevsiminde ayak basmıştım. İzmit yolcusu var mı? Dediğinde muavin, yarı tedirgin ben varım demiştim. Yanımdaki el çantas..
Rüstem Ağa şafak söküp tan yeri ağarırken uzun tüylü koyun postundan namazlığın üzerinde, elleri semaya açık uzunca bir süre dua etti. Dua biitikten sonra nasırlı elleriyle bir haftalık kırçıl saka..
ÖNSÖZ: Ben ne uyak bilirim ne bir kafiye/ Yarım asırlık ömrüm geçti nafile/ İçimden geçenler hep..
Milliyet Blog