Neyse ki salimen bitiriyoruz... Ne kötü başladık bu haftaya öyle. Abooov!.. Bırakın dostu, Allah düşmanıma vermesin valla!..Geçen cumartesi oturuyoruz arkadaşlarla… Gözümüz gazetedeki minik bir ha..
Sıcaklar kötü çöktü temmuza doğru. Ben deyim, bin derece, siz deyin bir milyon derece! Hem de gölgede!.. Adana’nın bir kötü yanı var ki, sıcaktan da beter! Müthiş bir nem var havada. İnsan nefe..
Bir sabah uyanıp, evinizin içinde yavru bir kedi ile karşılaştınız mı? Biz karşılaştık. O zamanlar ben lise tahsilime devam etmekteyim. Evin nüfusu 7, rakım 1 m... Kardeşlerimin üçü benden daha kü..
Şimdi sıra, biberlerin temizliğine gelmiştir. Biberler bıçaklarla tek tek kesilir, damarları ve çekirdekleri temizlenir. Ayrılır temizlenen biberler başka bir kabın içine. “Allah belanı galdırmaya..
Adam dünyaya, insanlara, teknolojiye küser; kendini doğanın kucağına atar. Saç sakal birbirine karışır, derme çatma bir kulübede, çadırda yaşamayı seçer. Bir televizyon kanalı veya bir gazete bulur iz..
Eve dönerken, DVD kiralayan bir dükkâna uğradım, raflardaki filmlere baktım, güzel bir film alıp çıktım. Evde ayaklarımı uzatıp keyifli bir film izlemek niyetindeyim. Eve varmadan bir de market alışve..
Bilim adamları “obsesif” diyorlar. Türkçe meali “takıntılı” oluyor olsa gerek. Yani, bir şeylere hastalık boyutunda takıntı yapan kişi filan gibi bir şey… Peki bir şeylere takmak ne zamana kadar norma..
Bilgisayarımızın hartdiski dolunca veya dolmaya yaklaşınca içindeki bilgileri bir yerlere yedekliyor, yeni bilgilere yer açıyoruz... Hartdiskte sorun olduğunda format çekiyor, pırıl pırıl, cıncık gibi..
70'li yılların sonlarına doğru (1977 veya 1978... Belki de 1979...) tüm zamanların efsane dergisi..