Ev… Pırıl pırıl… Tertemiz her yer. Hazır sofra… Kurulmuş geldiğinde. Çocuklar… Nurtopu gibi. Sarılmış dizlerine… Öpe koklaya büyümüş… Komşular… Hep be..
Bir sene... 12 ay... 52 hafta... 365 gün... Kaybedeli Mustafa Mumcu'yu. Rahmete kavuşalı tam bir sene olmuş. 60 küsur yıllık hayat defteri kapanmış; üzerinden de tam 365 gün ..
Ben değil ama :) Teyze :) Ekrandaki Vanlı teyzem diyor öyle :) TRT Belgesel'de kedi belgeselleri serisinden ''Van Kedisi'' bölümünü izliyordum; orada rastgeldim teyzeye :) O bölge..
Üzerinde ıhlamur kaynasın... Portakal kabukları yansın... Yanındaki minderde oynayan yavrunun yanakları al al kızarsın... Üzerindeki kapaktan alevlerin dansı tavana vursun... Üşümü..
Tek taş… Hayalimiz… Beklentimiz… Rüyalarımız… Vitrinlerde ”sadece” gördüğümüz… İlla ki istediğimiz… Olmazsa olmazımız… Darılma sebebimiz… Barışmaya bahanemiz.
Ben söylüyorum bu lafı :) Koltukta oturan bebeler için :) Anası, ninesi, falanı filanı, farketmiyor :) Yanındaki her kimse, ona diyorum:) Sinir oluyorum fena halde :) Otobüs m..
Evet :) Hayattan nasıl keyif alıyorsak onlardan da öyle keyif alıyoruz. Jölesinden köpük köpük kremasına, baklavasından kemalpaşasına kadar hepsinin de tadını çıkarıyoruz :) Tatlı sade..
En sevdiğim tatlılardan birisi lokum. Ufaklarını seviyorum ama. Her çeşidini :) Güllüsünü :) Fıstıklısını :) Çifte kavrulmuşunu :) Kaymaklısını :) İlla kahvenin yanı..
Öyleymişim : ) İki gündür bir şarkının peşine takıldım gidiyorum : ) ''Vistov Letzun'' Alex söylüyor. '' Buruk Acı'' şarkısının Ermenice hali. Ermenicesini Hayko yazmış vakt..
Dünya değişiyor. Hayat değişiyor. Medya da değişiyor haliyle. Bu mevzuda blog yazarları tarafındayım ben. Blog yazarları kimseye bağlı değil. Sadece vicdanına hesap veriyor.
Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..