* "Her uzak şey gibi öyle yalnız hayal..." derken birde bakarsınız ki...Şu ani seyahatlerin müptelası avare yüreğiniz, her seferinde olduğu gibi bu defasında da vakit, saat kaygısı gütmeksizin..
Çizdiğim tüm "sen" den eskizleri döktüm dün gece önüme. Göz önünde karamalar halinde durmamalı... derlenmeli, toplanmalıydı artık dedim ortalık. Birileri tüm bunlar birleştirmeli ve o bir res..
Üşütmüyorsa hasret ayazları, boşken dahi yatağın...Özlemez olduysan teninin kokusunu, gün ortasın varmışken zaman Yeniköy'de yudumlarken tavşan kanı demli çayını,İşitmiyorsan martıların ..
Bırak...Bırak... silinsin kokum, Uçsun avuç içlerinden, Yıka tenini...Süzülsün eskimiş saatlerin izi, Bırak, sakındığın şefaf damlacıkları, Azat et göz yaşlarınıBırak...ç..
Bir söz var ikimizin arasında.Bir söz var...ama saklı değil Gizli kalmış diyemem...Nereden, desen bilememDile gelmese de bilinen... Öyle bir söz ki, söyleyemem...
Keyifli zamanlardı, bekledim.. beklediğimi bilmeden ben seni,Keyifli zamanlardı, şiirlerinde dokundum sıcaklığına ,Mırıldandığım şarkılarında, sokuldum tenine...değmeksizin asla elim ellerine...
Sürüp gidiyor akan zamana rağmen ayak sürçmelerimiz... Bir o kadar da ahenksiz tüm o bir ileri bir geri, bazen hedefe, bazense zaten "kaybedilmişe" doğru inatçı ve alabildiğine koşullu yöneli..
Epey zaman oldu...Sayfaların beyaz kalışı, bu beyazlığın gözüme batışı, bu göze batışın rahatsız edişi ve bu hissedişi kendimden esirgeyişime karşı duyarsız kalışım...Ve bu sürecin; beni k..
Milliyet blogdaki ismi ile "Mor ışık" , benim ona seslenişimle "Tarçın kız", yada can dostum Carolina sormuş: "Ne uğruna? " diye...Ona yorum yazarken düşünmeye başladım bende; "gerçekten ne uğru..
Bir yıl kadar önceydi... Aklını karıştırmış sorularınla adına tezat aradığını bulmaya dair umudunu yitirmekle, ona sarılmak arasında gezinen sen... arayışın benim için en az gözlerin kadar ber..
Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..