Mart ayıydı ve kar yağıyordu, yağan kardan göz gözü görmüyordu.Toprak görünmez olmuştu.. Ağaçlar dallarını, elektrik telleri kendini yerlere salmıştı.Tabiat boyun eğmiş..
"Bir gün..." diye başlıyor efsane ve; " Okeanos'un kızı Klytie, ışık Tanrısı Apollon'la bir nehir kıyısında karşılaşır." diye devam ediyor... "Narin yapılı, güzel Klytie'n..
Gözlerinin yeşilini kimden aldın? Esrarlı gülüşlerini, Kaçamak bakışlarını... O an Gözlerimde buğulu bir sevgili.. Hüzünlü yüreğimde aşina bir var..
Yaşamaktır sana yazmak;Ölmektir olmadığın her yerde... Denize karışıp... ve bazen denizin kendisi olup, Bulunduğun kentin kıyılarına vurmaktır.Hiç olmad..
Hangi pencereyi açsam, SEN doluyorsun içeri. Bir bahar yeli gibi Bir bahar yağmuru gibi Yağıyorsun Esiyorsun üzerime üzerime... Nesin sen bilemedim ki Adın
Esprili ve çok komik bir adamdı. Olmadık bir anda espri yapıp onu kahkahalara boğuyordu. "Cem Yılmaz gibi adamsın" demişti bir keresinde kahkahalarının arasında. " o kadar komik miyim hakkaten" demişt..
Mart ayıydı ve kar yağıyordu. Yağan kardan göz gözü görmüyordu.Toprak görünmez olmuştu.. Ağaçlar dallarını, elektrik telleri kendini yerlere salmıştı.Tabiat boyun eğmiş..
"İç" diyerek elindeki bardağı sağdıcının ağzına dayadı.. Ve bir dikişte içmesini sağladı böylelikle.Yüzüne acı çekiyormuş hissini veren, bir ifade geldi. Kafasını iki yana salladı. Gözleri..
Kalbi heyecanla çarpmaya başladı. "kim o?" diye seslendi dışarıdaki sese yavaşça.. şifreli tıklama yinelendi..derin bir nefes aldı.. solgun görünüyordu ama ne farkeder.. ne kadar kızgın da ols..
Herşey ölü bende şimdi.. Ulaştırılmak istenen sesler bana ulaşamıyor.. Herşey, Derinliklerimde bir yerde duruyor.. Susmuş,tedirgin,kudurgan bir düşüncedeyim sade..
"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..