Sırtında battaniye, yüzü kir pas içinde bir çocuk... Oturmuş betonun üzerine, önünde bir sandalye, sandalyenin üzerinde bir mum ve bir defter... Bir elinde kalem, bir elinde bir parça kuru ekmek... Ya..
Tüm aylar zalimleşti, yıllar zalimleşti ve zalim bir Kasım yaşıyoruz. Keşke "Kasım'da aşk başkadır" tadında, oturup aşkları hayranlıkla izleyebilseydik eskisi gibi... Ölümler, kıyımlar, tacizler, teca..
Bir yabancı dili öğretmek zorunda olmak yabancı kültüre de sarılmak demek.. Aynı zamanda kendi kültü..