Alıştık hep birilerine, alışıp bir olduk sandık. Sonra bakıp uzaktan peki niye şimdi, niye dün olamadı bu. Olamazdı boğmaktaydı hayat. Boğduğunu sanırdık oysa bir olmak hevesi içerisinde. Bir heves ne..
Hey, orada mısın?Bilebilir miyim ki az önce konuştuğumun sen olup olmadığını. Sesin, niye aynı gelmedi. Dur da demedin, yürüde. Bir ışıktın hepsi biliyorum. Biliyorum gördüm mü anlarım aslında..
“Tozlu loş bir mahzendeyaralarımı yalıyordumhüngür hüngür yağıyordu yağmurince ince ağlıyordum.İşte öyle bir akşamdı sevgiliSenden aldım kendimi.... “Müfide İNSELEL (Lades)..
Seni öylesine düşledim ki yitirdin gerçekliğini. Ağzı öpmenin daha zamanı değil midir?Seni öylesine düşledim ki senin gölgeni kucaklaya kucaklaya, göğsümün üstünde kavuşmaya alışmış olan ..
Bazen, duruyoruz ve bilemediklerimize bakıyoruz. Çok karmaşık değil oysa, sadece duymaktan, o kadar vaz geçmişiz ki. Gidiyoruz, kapıları ardımızda kapatıp. "Dönmem" artıklara karmışız, "hata" bunlara ..
Neydi ve ne içindi, hep toplu halde kılınan ayrılık namazları. Herkes kendi çapında bir öykü ile. Gitmeler kalmalar, gidememeler. Aldatmalar, aldatılmalar. Umut edip umutsuz kalmalar hep bir yanı eksi..
Hep olmasını istedik, hep aşık ve de maşuk yaşamaktı isteğimiz. Elimizden kayıp gitti tüm o istediklerimiz ve biz baktık. Olmasını hep kurguladık ama hiç olmazının anlamını koymadık. Olurları alt alta..
Hep içimdeki çiçeğin açmasını bekledimDağ başlarında rüzgara karşı açmış narinBir gelincikti özlemimYanı başımdaydı.Ben içime salan kökleriniO bir gelincik olduğunu bilemedi. ..
Ne bu geceÖldürmez hiç bir ayrılık.Yaşıyoruz bir heves. Ne uzak yarınGün boyunca ayrılıkNefeslerimiz bir kerelikNe bu çığlıkSenden gelenNe bu nefesizlik Benden..
Haydi yanlızlığım ses ver...Bu an düşmede yarına.Tüm cümlelerimin sonunda nokta.Yeni cümleler kurmaya kalkışmanınHeycanı, Korkusu.Haydi yanlızlığım ses ver.Elim varmada sat..
öylecene yazmak istiyorum... Hepsi bu. ..