Uçuyorum, uçuyorum sonra kendimi rüzgarın koynuna bırakıyorum... Savuruyor beni istediği yere... Bazen bir ağaç dalnda günlerce oyalanıyorum.Karıncalara bakıyorum... Ağacın kabuğunu gagalıyorum.
Bir arınsak... Temize çıksak binlerce su damlası gibi... Tel tel dökülsek, çağlasak, çoşsak... Sonra usulcacık aksak inceden derin derin...Büründüğümüz bedenlerden çıksak, gerçek olsak... K..
Uzun, kirli, pis, yarı loş, bazen florasanın güçlü ışığının göz aldığı, daracık, yağmurun çisil çisil yağdığı, adım atmaya korktuğum bir sokaktan geçiyorum gece vakti. Her köşede karanlık surat..
Bir kozanın içine usulca süzülüp, sessizce orada yaşamak bir tırtıl gibi ve zamanı gelince muhteşem renklerde dışarı çıkıp, özgürce uçmak... Umutlar ve hayaller sihirli birer kozalar içimizde taşına..
Kafamızın içinde dönüp duran düşünceler eşliğinde sorgulamalar bizi kuşatıyor hemen farkında olmadan. İlk yargıladığımız kıyafetler oluyor nedense... sonra konuşmalar, davranışlar, ağızdan alınmaya ..
Güçlü olmak sanıldığı kadar zor mudur? Bazen adım atmaya korkarken bazen, dağları yıkacak kadar güçlü hissediyorum kendimi. Kadınlara özgü bir duygu mu yoksa insan olarak hepimiz mi böyleyiz bilmiyor..
Hayatın uzun yollarında sürüklenirken bir bakıyorsunuz, hayal ettiğiniz veya hiç ummadığınız yaşam tarzları var. Sorumluluk yok, eğlence sınırsız ve öylece yanıbaşınızdan akıp giden bir hayat.....
Sevmiyorum; hayata inat, ayakta durmaya çalışmayı... Karmaşıklığı, zıtlığı, kabalığı, bağnazlığı, cahilliği, kendini beğenmişliği, sonradan görmeliği, doğaya uymayı rededip de gözüme batanları..
Ufacık, muhteşem bir yer. Ellerini uzatıp dokunmaya kıyamazsın, incinir diye... Pamuklara sarıp evinin bir köşesine kaldırsan, sığdıramazsın... Nice ucsuz bucaksız mahzenlere... Bir orman, bir kuş..
1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..