Öyle bir çıkıyorsun ki karşıma.Gördüğüm an diyorum evet bu o.Bu defa herşey çok farklı olacak.Ama yine…Öyle güzel dinliyorsun ki beni gözlerin gözlerimin içinde.Diyorum ki o be..
- Biliyorum benden nefret ediyorsun artık sen! - Allah aşkına nereden çıkarıyorsun bunları? Hayır canım ben senden nefret etmiyorum. - Belki de asıl sorun bu! Neden benden nefret etmiyorsu..
Kadın: Ahmet’i gördün mü? Adam: Az önce çıktı. Hatta biraz acele edersen yetişebilirsin ona. Kadın: Sana yardım etmemi ister misin? Hep böyle mesaiye mi kalıyorsun? Karın hiç şikayetçi olmuy..
İki kişilik bir yolculuk bu.Adımları senin.Bastığın yerler benim.Bana ait, ama benim bile bilmediklerime dair.Dokunan parmaklar senin.Hissettiklerim benim.Kimi zaman kahkahalar..
Şarjöre özenle yerleştirdiğin cümlelerini boşaltıyorsun üzerime. Bir an bile tereddüt etmeden. Bazıları hedefi tam on ikiden vuruyor. Saplanıyor büyük bir acıyla kalbime. Sen arkanı dönüp giderken, be..
Yapma bunu bana ne olur.Yaşadığımız onca güzel şeyin hatırına artık saklanma.Hem “yaşandı ve bitti artık” diyorsun, hem de sensiz kalmama bir türlü izin vermiyorsun.Anlamıyor musun? Se..
Böylesine güçlü bir duyguya nasıl gem vurabilirsin ki?İnsan hayatta bazı şeylere çok fazla karşı koyamıyor.Vicdanımla çok başbaşa kaldım ama yapamadım, olmadı işte.Kaç kere bitirmeyi dened..
Hadi, hadi silkinin biraz, toparlanın canım artık... Bırakın bu yorgun ruhların fazla demlenmiş acımış buruk tadını inatla yudumlamayı. Hatırlamıyor musunuz yoksa? Aşk şarabını o ilk ..
O söylemese de bu aşk çok büyük bir leke bırakmıştı kalbinde. Sigarasından derin bir nefes çekerken kulakları sağır eden bir sessizlik hakimdi evin içinde. Bu sessizliği bozmak için müzik se..
O sabah büyük bir keyifle uyandı. Yatağından doğrulup tuvalet masasının aynasına baktığında aylar sonra yüzünün tekrar büyük bir keyifle gülümsediğini fark etti. Aslında yüzüne yayılan bu gülümseme dü..
Kimliksiz bir yazanım aslında... Bazen benim, bazen senim, bazen de herhangi biriyim. Belki d..