Sözlük anlamına baktım. Toprakla çok haşir neşir olan dedelerimizin ölmesine yakın hissettikleri şey miş 'toprak çekiyor' sözü.. Doğduğu yaşadığı büyüdüğü yere karşı duyulan özlem de olabil..
Anladım ki insanlar.. Susanı, korkak.. Görmezden geleni, aptal.. Afetmeyi bileni, 'o zaten cepte-çantada keklik' sanıyorlar.. Oysa ki, istediğiniz kadar hayatınızdad..
Hiç bir çiçek diğer çiçeği sarı açtı diye ayıplamaz, veya 'benden daha güzel açmış' diye kıskanmazken.. Ve hiç bir kuş farklı ötüyor diye diğerine yasak koymuyorken şu bizim insanlara, konu..
Oğlunun adı Savaş. Onun da oğlu olmuş olsaydı adını Barış koyar, tıpkı kendi çocuklukları gibi Savaş ve Barış kardeş gibi büyürlerdi. Savaş ve Barış. Ne kadar birbirine zıt ..
Varsa düşmanları, sevinsinler.. Gerçi rontgen filmi çekildikten sonra kesin hüküm verecekmiş doktoru, zira tedavi edilmez ise ölümcül hastalığa kadar gidermiş, doktoru öyle söylemiş.. ..
Neden diye sorduğunda 'Yaram içerden' demiş. 'Verem mi kanser mi?' sorusu yönelttiğinde. 'Yok öyle bişey, şeytan kulağına kuşun, başka nedenlerden dolayı değiştiriyorum' c..
Onlardan pozitif enerji aldıkça egolarımı belli düzeyde tutmasını öğreniyorum. Sıfırlamıyorum. Yüksek perdeden egolarım hiç yoktur. İhtiyacım olduğu kadarını barındırıyorum içimde. Sadece farklılı..
Sabahın ilk saatlerinde bir kafede otururken, soyadı gibi ayna tutuyordu karşımızda, güne başlarken Aynacı arkadaş. Hayatın iniş çıkışlarını gerçek aynasından yansıtmaya çalışıyordu yüzü ve..
Memleket deyince aklımıza hasret geliyor çoğu zaman. Ayrılık geliyor, özlem geliyor, hüzün geliyor. Oysa memleket deyince akla ilk 'insan olmak' gelmeli, 'adalet' gelmeli, 'vicdan' gelmeli...
Bazı insanlar vardır, hani denir ya "burnunun dikine gitmek" sözcüğü. Sık kullanılır Anadolu'da.. Kendisine söylenen sözlere kulak asmamayan, kendi bildiği gibi davranan, istediğini..
25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..