**Altınovalı!.. İsa!... Konuşuyor!.. "Bir bahar sabahı gün doğarken başını kaldıracak ufka bakacaksın.. doğuya!.. Güneş zarar vermesin gözlerine diye hüzmelere bölecek ışığını..
Öğretirler önce!.. " Sen bir tanesin!.. Sadece sensin.. en güzel yemekleri yemelisin.. en sıcak.. en soğuk ama bedelini ödemelisin!.. sonra teşekkür etmelisin!.. . ard..
Çok erken... İstanbul'da... Konuğumu karşılamam gerek. Metro; sabah kaçta Otogara?... Yürümeye başlamak gerek Dolmuş a yok ortalarda!... Turuncu giysili biri yakla..
Onların sözcükleri!.. kirli.. merhabaları da... nasılsınları da.. Onların diliyle aşk'ta.. Nefes al!.. tıpkı Doğa gibi... Plânlamadan.. Nefes alıyor!....
Öylece duruşun tarifi mi? İşte öylece duruşun tarifi mi diyeceğiz… Yükledikleri salt apolitik olmak değil elbette… Kavrayışın tüm inceliklerine öyle planlı girmişler ki, artık tedavisi çok zor bir..
En büyüğüne yazacaktın mektubu kararsızlıkla... Vazgeçtin!.. ilk tutarsızlığınla.. Ben yazdım altta!.. Hatırla!.. Deniz kıyısında bir tabureda.. "Nasıl, neden bile ..
Kopya çektiğiniz Ülkenin adı değildi... Yaşadığın yerin.. Ortaklaşa sürülen tarlada payına düşende eşit değildi senin!... Dert bile etmedin... İlk sınıfsal temellerin..
Işıklar kamaştırdı gözyaşı değil.. Yabancı değilsin sen tüm bunlara... İlkokul toplu fotoğrafında da gözlerin kamaşmıştı.. aynını söylemiştin.. sigaraya ilk başladığının pişmanlığında da.....
" Gelişmemiş " neye benzer bilirmisiniz?... İnsan vücudunda bir kurt yaşar ve özellikle bağırsaklarda Fransızca' dan çevrilmiş dilimize “ şerit ” gevşek bir şekilde birbirine bağlı halkalardan oluş..
"Hayata buradayız!.. Tarifleri çok açık etmek gerek hepinize!.. Buradayız biz!.. Hayata!.. çocuklara.. güneşe!.. diğerlere.. canlılara... Buradayız!.." Tarifler!.. Nasıl..
Milliyet Blog